Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/2482 E. 2015/4885 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2482
KARAR NO : 2015/4885
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

Tebliğname No : KYB – 2014/392142

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 01/11/2006 tarihinde 2006/447 esas ve 2006/511 karar sayı ile verilen, hükümlü K.. M..’nun TCK’nın 191/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 191/6 maddesi gereğince hakkında hükmolunan cezanın infazının ertelenmesine ve 191/7. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına ilişkin hükmün kesinleştiği; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmesi üzerine, Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 16/10/2009 tarihinde 2006/477 esas ve 2006/511 sayılı ek karar ile hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle TCK’nın 191/5 maddesi gereğince açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/10/2009 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebine dayanan ihbar yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16/10/2009 tarihinde 2006/477 esas ve 2006/511 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.