Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/1729 E. 2016/2125 K. 18.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1729
KARAR NO : 2016/2125
KARAR TARİHİ : 18.04.2016

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a)Beraat: Sanık Şahaddin hakkında
b)Mahkumiyet: Sanıklar …,…, … ve … hakkında

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B)Sanık…hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın aşamalardaki ifadelerinde uyuşturucu maddenin … ve …e ait olduğuna ilişkin beyanda bulunmadığı, 07.07.2006 tarihli tutanakta ise sanığın yapılan mülakatta uyuşturucunun… ve … tarafından getirildiğini söylediğinin belirtilmesine rağmen tutanağı imzalamadığı,…’de herhangi bir uyuşturucu maddenin ele geçirilemediği, eylemin suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında TCK’nın 188/3. maddesine göre hüküm kurulurken, hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamışstır.
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının ve TCK’nın 53/1-c maddesinin uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C)…hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 06/06/2010 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
D) Sanıklar … ve … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Haklarında iletişim tespit kararı bulunmayan sanıkların diğer sanıklarla yapmış oldukları görüşmelere ilişkin kayıtların sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamayacağı da gözetilerek kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, sanık …de ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya bu sanığın suçuna iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre,
a-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması ve TCK’nın 53/1. maddesi uygulanırken, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki “velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoy dışındakiler bakımından ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
b- Sanıklar hakkında TCK’nın 188/3. maddesine göre hüküm kurulurken, hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar …ve … ile müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.