Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/16414 E. 2016/466 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16414
KARAR NO : 2016/466
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a)Uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkûmiyet :Sanıklar Kanat,… hakkında
b)Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet: Sanık … hakkında c)Beraat: Sanık … hakkında

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
1-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesi ve aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2-)Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
B)Sanıklar Kanat ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Gerekçeli karar başlığında “Kanat” olan sanık isminin “Kanaat” olarak yazılması Mahkemesince düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık …’nin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin süresinden sonra olması nedeniyle, sanık …’ın talebinin ise tayin olunan hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMK’nın 318. ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık … ve müdafii ile sanık …’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanık … hakkında verilen beraat hükmünün avukatlık ücreti yönünden incelenmesi:
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden CMUK’nın 321 nci maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak; aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıkla ilgili hüküm fıkrasının 2. paragrafından sonra gelmek üzere “kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşılan sanık … … hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 1.250 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümünün incelenmesinde;
1-Paradise Disco çalışanlarının kalması için tahsis edilen ve beraat eden diğer sanıklar …, …, …, …, … ve …’un beyanlarında belirttikleri üzere birçok kişinin kaldığı evde yapılan aramada ortak kullanım alanı olan banyonun havalandırma bölümünde gizlenmiş şekilde bulunan esrar ve hapların sanık …’e ait olduğuna ilişkin savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre,
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
E) Sanıklar
… ve
… hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
1-Sanık …’un misafir olarak bulunduğu … ait evin araması sırasında bulunan sigaranın dış kabına sarılı 1.1 gram esrarı sanıkların, hakkında iletişim tespit kararı bulunmayan sanık …’ın diğer sanıklarla yapmış olduğu görüşmelere ilişkin kayıtların sanık aleyhine delil olarak kullanılamayacağı da gözetilerek kullanma dışında bir amaç için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” yerine “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.