Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/16397 E. 2016/3225 K. 30.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16397
KARAR NO : 2016/3225
KARAR TARİHİ : 30.05.2016

Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Olay tutanağı içeriğine göre, yapılan istihbari çalışmalarda hakkında beraat kararı verilen …’in uyuşturucu madde satışına aracılık ettiği ve uyuşturucu madde taşıdığı yönünde alınması sonrasında, öncelikle yakalanan …’in ve …’in uyuşturucu madde satın aldığını söyleyip mesajlaşmak suretiyle olay yerine çağırdığı sanıkların üzerinde yapılan aramada, …’ten net 0,05 gram eroin, sanık …’den net 0,5 gram eroin ve 12,1 gram metamfetamin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesine göre “önleme araması”, suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama” ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166 – 514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararının alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Oluş ve dosya kapsamına göre, somut kişi ve olay bilgilerinin alınmasından sonra yukarıda yazılı şekilde gerçekleşip başlatılan soruşturma kapsamında, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan sanıkların üzerinde yapılan arama sonucunda, suça konu uyuşturucu maddenin ele geçirildiği anlaşılmakla, hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddenin, “suçun maddi konusu” ve “suçun delili” olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, sanıkların üzerinde
arama yapılmadan önce CMK’nın 116, 117 ve 119. maddesine uygun şekilde “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” alıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, suçun niteliği ile tutuklu kalınan süreye göre sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.