Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/16205 E. 2016/108 K. 14.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16205
KARAR NO : 2016/108
KARAR TARİHİ : 14.01.2016

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Temyiz incelemesi, sanık … müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık … hakkında duruşmalı, duruşmalı inceleme isteği bulunmayan diğer sanık … hakkında duruşmasız olarak yapılmıştır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre; … nüfusuna kayıtlı ve Ankara ilinde ikamet eden sanık …’nün yanında bir şahısla birlikte Ankara ilinden … iline Huzur Turizme ait otobüs ile uyuşturucu madde sevk edeceklerinin öğrenilmesi üzerine, arama işleminin … Sulh Ceza Hakimliği’nin 06.05.2015 gün ve 2014/1263 Değişik İş sayılı önleme arama kararına göre gerçekleştirildiği, arama sonucunda sanık …’nün üzerinde yapılan arama sonucunda suça konu 191 adet MDMA içeren tablet ile 5 adet poşette net 0,26 gram gelen AM-2201 etken maddesi içeren uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, sanık …’ın üzerinde ise 00,6 gram gelen eroinin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesine göre “önleme araması”, suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama” ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610 – 2014/512, 2013/841 – 2014/513 ve 2014/166 – 514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda alınan bilgi nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” veya “yazılı adli arama emri” alınmadan, “önleme araması kararına” dayanılarak sanıkların aracında ve üzerinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.”
Sanıklara isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı; buna bağlı olarak suçun unsuru oluşmadığından, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanıkların müdafileri, sanık … ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile sanık … müdafinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanıkların SALIVERİLMELERİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadıkları takdirde serbest bırakılmalarının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI:14.01.2016 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı …’nun katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Av. …’nun yokluğunda 28.01.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.