Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/16002 E. 2015/5282 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16002
KARAR NO : 2015/5282
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Mahkeme :İZMİR 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar :a) Uyuşturucu madde ticareti yapma
b) Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma
Hükümler :a) Tüm sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan beraat

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Karar tarihine göre; dosya karar numarasının “2009/71” yerine “2007/71” olarak yazılması, mahkemesince düzeltilebilir nitelikte yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
A) Sanıklar …, … ve … hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785 E. 2012/101 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE,
B) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar …, … müdafileri, sanık … ve müdafii ile sanıklar Timur, Süleyman Serdar ve Ömer’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
D) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gerekçeli kararın gerekçe bölümünde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E) Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, çalıştırdığı işyerinde yapılan aramada, işyerinin üst katında bulunan yatağının altında ele geçirilen net 206,173 gram esrarı satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğu hususunda delil bulunmadığı aşamada, 19.09.2005 tarihli Cumhuriyet savcılığında verdiği ifadesinde kendisinde ele geçirilen bu maddeden bir başkasına verdiğini beyan etmek suretiyle suç vasfının ortaya çıkarılmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığı halde, hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F) Sanıklar … ve … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklarda herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde madde ele geçirilmediği, telefon konuşmalarında geçen maddelerin elde edilmemesi nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve içeriğine değişik anlamlar yüklenmesi mümkün olan telefon konuşmaları dışında ve savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri olduğuna ya da onların suçlarına iştirak ettiklerine ve dolayısıyla atılı suçu işlediklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.