YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15985
KARAR NO : 2016/298
KARAR TARİHİ : 25.01.2016
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi, sanık müdafiinin isteği üzerine duruşmalı olarak incelendi:
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin “01.02.2015 ve 08.02.2015” yerine ”27.03.2015” olarak yanlış yazılması,
2- a) 26/03/2015 tarihinde Kazan ilçesinde sanığın evinde mahkeme kararına istinaden yapılan aramada ele geçen 219,71 gram esrar maddesi ile ilgili olarak sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığında 2015/4277 esas sayılı soruşturma açıldığı anlaşıldığından; suç tarihlerinin birbirine yakın olması sebebiyle belirtilen soruşturmanın bu dava dosyası ile birlikte incelenerek; tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışıldıktan sonra,
b) Sanığın aşamalarda Tarık Kayıkçı ve …’e uyuşturucu madde vermediğini savunması karşısında; olay ve fiziki takip tutanaklarında imzası bulunan tutanak tanıklarının duruşmaya çağrılıp, bilgi ve görgülerine başvurularak sonucuna göre,
Sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ve duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 25.01.2016 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet
savcısı Adnan Turcan’ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … … müdafii Avukat …’in yokluğunda 18.02.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.