YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15965
KARAR NO : 2016/407
KARAR TARİHİ : 27.01.2016
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Olay tutanağının içeriğine göre; kolluk görevlilerince yapılan araştırmalardan sanığın … ilinden… uyuşturucu madde sevkiyatı yapacağı ve otobüs ile… döneceği bilgisi alındığı, uygulama noktasında tertibat alan görevlilerce otobüste kimlik kontrolü yapılarak sanığın otobüste olduğunun tespit edildiği ve yolculuk varış yerine kadar aracın takip edildiği, yolcular otobüsten indikten sonra servis minibüsüne bineceği sırada sanığın elinde bulunan poşet içinde yapılan aramada 10.078 adet MDMA içeren hap ve net 48,6 gram kokain ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama”, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda, uyuşturucu madde sevkiyatı yapıldığının tespit edilmesi üzerine faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” alınmadan, arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup “hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz.”
Sanık açısından hukuka uygun olarak elde edilmiş bir uyuşturucu veya uyarıcı madde olmadığından, isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağı ve buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilerek arama yapılmadan önce usulüne uygun bir arama kararı ya da yazılı arama emri alınıp alınmadığı araştırılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Sanığın uyuşturucu madde bulunan poşeti verdiğini iddia ettiği …isimli kişi ile kendisini…isimli arkadaşının tanıştırdığını beyan ettiği ve yapılan araştırmalardan kimlik- adres bilgileri tespit edilen ve fotoğrafı kendisine gösterilen … teşhis ettiği anlaşıldığından,… ile bu kişiden açık kimliği ve adresi tespit edildiği taktirde …isimli kişiye sanığın beyanları
okunarak ayrıntılı beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre sanığın salıverilmesine ilişkin talebin reddine, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.