Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/15140 E. 2015/5340 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15140
KARAR NO : 2015/5340
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

Mahkeme : KOCAELİ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Örgüte üye olma suçundan haklarındaki hüküm temyiz edilmeyen diğer sanıklar … ve … hakkında 19.12.2006 tarihli iddianame ile 08.09.2006 tarihinde işlendiği iddia edilen “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçu nedeniyle açılan dava hakkında her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A) Sanıklar ., … ve … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Hükmolunan hapis cezasının süresine göre. 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık …’in evinde yapılan aramada ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri dikkate alınarak, TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddeleri uyarınca temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ile adli sicil kayıtlarına göre, tekerrüre esas alınabilecek nitelikte hükümlülülükleri bulunan sanıklar …, …, …, … ve … haklarında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar , …, …, müdafileri ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve ….’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin sanık … yönünden üyeler … ve …’nin karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer sanıklar yönünden oybirliğiyle, ONANMASINA,
B) Sanıklar … ve … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Dosya içerisindeki mevcut belge ve bilgilerden, 22.10.2006 tarihinde Beyoğlu Dolapdere Caddesinde sanıkların içerisinde bulunduğu araçta yakalanan uyuşturucu maddeler ile ilgili olarak Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/22593 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapıldığının anlaşılması karşısında; mükerrer davaya sebep olmamak için belirtilen soruşturma dosyası nedeniyle bir dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ve derdest ise, her iki davanın birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dava dosyasının bu dosya içine konulması ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanıkların hukukî durumunun tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafii ile sanık …’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, oybirliğiyle,
C) Sanık … hakkındaki hükmün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 26.06.2015 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, oybirliğiyle,
D) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların, savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gibi telefon konuşmalarında geçen maddelerin ele geçirilememesi nedeniyle uyuşturucu ya da uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … müdafileri ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, oybirliğiyle,
23.12.2015 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ:
Olay yakalama ve el koyma tutanakları, suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçiriliş biçimi, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; 27.10.2006 günü …’nun kullandığı …. plakalı araçta yapılan aramada …’ın oturduğu arka sol paspas’ın altında 10 adet, …’un oturduğu ön sağ kapı cebinde bulunan poşette 86 adet MDMA içerir hap ve torpido gözünde 2 parça halinde ele geçen net 3,5 gram esrarın Tarık ve Umut’a ait olduğu sanıkların beyanlarından anlaşılmış olup, sanık …’nun ele geçen uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle bağlantısı olduğu ve bilerek naklettiği konusunda, savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığından, “şüpheden sanık yararlanır ilkesi” uyarınca sanık …’nun beraatine karar verilmesi gerektiği kanısını taşıdığımızdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.