Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/15032 E. 2016/949 K. 18.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15032
KARAR NO : 2016/949
KARAR TARİHİ : 18.02.2016

Tebliğname No : 10 – 2015/222192
Mahkeme : MERSİN 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi -Numarası : 12.05.2015-2015/160 esas ve 2015/214 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25/11/2014 tarih 2013/9-610 esas 2014/512 sayılı kararında da belirtildiği üzere;
5271 sayılı CMK’nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK’nın Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenen kolluğun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte olup, usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan arama işleminde usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığında arama açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir. Bu nedenle;
Dosya içerisinde bulunan 18.03.2015 tarihli madde fiziki takip yakalama ve el koyma tutağına göre; uyuşturucu madde satıcılarına yönelik çalışmalar sırasında, sanık …okul civarına geldiği burada beklerken sık sık telefonla konuştuğu, bu arada yanına gelen iki kişiye birşeyler alıp verdiğinin görülmesi üzerine, uyuşturucu aldığı düşünülen … ve … isimli şahısların durdurulduğu, önleme arama kararı uyarınca … isimli şahsın üzerinde yapılan aramada pantalon sağ cebinde 0.46 gr uyuşturucu eroin maddesinin ele geçtiği, daha sonra sanık…yakalanmak istendiği sırada kaçmaya çalıştığı, etkisiz hale getirilerek karakola götürüldüğü ve yapılan üst aramasında suç unsuruna rastlanmadığı, sağ ayağında bulunan çorap çıkarıldığında 6 parça halinde uyuşturcu maddelerin ele geçirilmesi karşısında;
Sanık hakkında suç şüphesi olduğu bu aşamada hakkında adli arama kararı alınması gerektiği nazara alınarak;
a-Şüphelinin üstünde arama yapılmasına ilişkin CMK’nın 116-119. maddelerine uygun bir arama kararı ya da yazılı emir olup olmadığının araştırılıp varsa temini ile dosyaya eklenmesi,
b)Aramaya ilişkin bir karar ya da yazılı emir bulunmaması halinde, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen deliller hukuka aykırı olup Anayasanın 38/6, CMK’nın 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b maddelerine göre hükme esas alınamayacağı,
Hususları da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
b-Tekerrüre esas alınan ilam hakkında, Ceza Genel Kurulu’nun 13.12.2011 tarih ve 214-270, 20.12.2011 tarih ve 215-279 sayılı kararlarında açıklandığı üzere sabıka kaydında yer alan mahkumiyet hükmüne ilişkin sonradan yürürlüğe giren yasa hükümleri uyarınca uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sanığın tekerrür oluşturan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkumiyeti ile ilgili olarak, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 6545 sayılı Kanunla değişik 191. maddesinde düzenlenmesi ve koşullarının oluşması durumunda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, bu husus araştırılarak uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise yapılmasının sağlanarak sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.