Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/1485 E. 2015/4536 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1485
KARAR NO : 2015/4536
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 10 – 2008/144948
Mahkeme : FETHİYE Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi-Numarası : 01/10/2007- 2007/35 esas ve 2007/168 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

1-Sanıklar Ulvi Saraç ve M.. A.. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde:
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık Mahmut’un üzerine atılı eylemin sübutu ve nitelendirilmesine yönelik mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanık Ulvi’nin, aşamalarda verdiği kendi içinde çelişkili ve somut delillerle desteklenmeyen savunmalarında, suça iştirak ettiğini belirttiği diğer sanık H. İ. hakkında atfı cürüm niteliğindeki beyanının delil olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle koşulları oluşmadığı halde sanık H. İ.’in eylemi hakkında beyanda bulunduğundan bahisle, sanık Ulvi hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilen neden dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmolunan adli para cezaları ve yargılama giderlerinin; 5083 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile 01/01/2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 04/04/2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası ( TL ) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, ayrı ayrı sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar hakkında (YTL) olarak hükmolunan adli para cezaları ve yargılama giderlerinin (TL)’ye dönüştürülmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık H.. Ö.. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Sanıkta herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilmediği, diğer sanık Ulvi’nin somut deliller ile desteklenmeyen, kendi içinde çelişkili iddiaları dışında ve sanık H. İ.’in savunmalarının aksine, sanığın diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ya da sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, bu sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık H. İ. müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.