YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14799
KARAR NO : 2016/468
KARAR TARİHİ : 08.02.2016
Mahkeme :. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükme esas alınan … Sulh Ceza Hakimliğinin 18.10.2014 tarih ve 2014/845 D. İş sayılı arama kararının aslı veya onaylı sureti dosyaya konularak, arama kararının önleme araması veya adli arama kararı olduğu belirlendikten sonra, faili önceden bilinen, faili iletişimin tespiti ve teknik takip kararı ile izlenen somut olayda, belirtilen arama kararına dayanılarak yapılan arama işlemi sonucu elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınıp alınamayacağı konusunda değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerektiği halde eksik araştırma ve gerekçe ile hüküm kurulmuş olması;
2- Dosyadaki belgelerden 22.09.2014 tarihinde…i karayolunun … istikametinde, Atatürk Viyadüğü’nün .. tarafında sanıktan uyuşturucu madde ele geçirildiği anlaşılmakla, anılan olaya ilişkin evrakların getirtilerek denetime imkan verecek şekilde incelenmesi, iki olay arasında zincirleme suç oluşup oluşmadığının ve olaylar arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı belirlenerek, gerektiğinde davaların birleştirilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın eylemlerinin tek suç veya ayrı suç yada zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılarak sonucuna göre hukukî durumun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık ve müdafiinin bu nedenle yerinde görülen temyiz isteminin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, suçun niteliği ile bozma sebebine göre sanık hakkındaki salıverme talebinin REDDİNE, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.