Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/14642 E. 2015/5140 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14642
KARAR NO : 2015/5140
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar 1-Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti
Hüküm : 1-Örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanıklar… hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneklerinde; sanık …’nin 24/08/2013, sanık …’ın 21.12.2013 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanıkların ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduklarının tespiti halinde haklarındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
B- Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Somut olayda, örgüt oluşturmak için sanık sayısı yeterli ise de, sanıklar yönünden suç işleme iradesinde devamlılık ve örgüt kapsamında diğer sanıklarla hiyerarşik ilişkisi saptanamamıştır.
Açıklanan bu durum karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 220/1-2. maddesinin uygulanmasının koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla; sanıkların “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma” suçlarından beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar …, .. müdafileri ile sanıklar ……’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
C- Sanık … hakkında “Suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarıyla ilgili (B) bölümündeki bozma nedenine göre; sanığın uyuşturucu madde kullanan Tahsin ve Uğur isimli kişilere bireysel olarak uyuşturucu madde temin ettiğinin belirlenmesi karşısında, TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, cezasının aynı maddenin 5. fıkrası ile artırılması,
2- Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, 15.06.2006 ve 25.08.2006 tarihlerinde aynı suçu iki kez işleyen sanık hakkında, zincirleme suç nedeniyle TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
D- Sanıklar …, … ve … ve … hakkında “suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçlarıyla ilgili (B) bölümündeki bozma nedenine göre; sanıkların sabit olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu, suç işlemek amacıyla kurulan örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediklerine ilişkin yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası gereğince cezalarının artırılması,
Kanuna aykırı, sanık … ve…. müdafileri ile sanık … ve …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
E- Sanıklar …, ….. hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Oluş ve dosya içeriğine göre, uyuşturucu madde ticareti yapıldığına dair ihbar alınan sanıklar hakkında başlatılan soruşturma kapsamında,
1) 21/03/2006 tarihinde sanık …’ın CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan, üzerinde 344 adet MDMA içerir tablet ve 500 gr esrarın ele geçirildiği,
2) 25/05/2006 tarihinde sanık …’ın CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan, üzerinde 174 adet MDMA içerir tablet ve 2 gr esrarın ele geçirildiği,
3)15/06/2006 tarihinde ise …’nın CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı” ve “yazılı adli arama emri” alınmadan, üzerinde 4 plaka halinde 3 gr esrarın ele geçirildiği, anlaşılmakla;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013/610- 2014/512, 2013/841- 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
21/03/2006, 25/05/2006 ve 15/06/2006 tarihli olaylarda, CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “adli arama kararı veya yazılı adli arama emri” alınmadan, yapılan hukuka aykırı aramalar sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan” açılan kamu davasında, “suçun maddi konusu” ve “suçun delili” olarak hükme esas alınamayacağı ve sanıkların diğer sanıklarda ele geçen diğer maddelerle bağlantısı tespit edilmediği anlaşılmakla; bu eylemler hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık …….. müdafileri ile sanık …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
F- Sanıklar….. hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Tüm dosya kapsamına göre; kendilerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanıkların diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine veya ele geçen uyuşturucu madde ile ilgileri olduğuna ilişkin, savunmalarının aksine kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar….. müdafileri ile sanıklar …..’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
G- Sanık … …. hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Olay tarihinde sanığın ikametinde 2 gr MDMA içerir uyuşturucu madde ele geçirilmesi ve uyuşturucu madde kullandığına dair savunması ve örgüt ile bağlantısı bulunmadığına göre, sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 191. maddesinde belirtilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
H- Sanık … hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Anayasa’nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanığın lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin gösterilmesi, bu kapsamda, sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi, sanığın hangi fiiliyle ticaret suçuna iştirak ettiğinin tartışılarak dayanaklarının açıklanması, ulaşılan kanıya göre sabit kabul edilen fiili açıklanarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden; soyut ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.