YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14409
KARAR NO : 2015/5218
KARAR TARİHİ : 16.12.2015
Mahkeme : ADANA 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ankara İl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 15.03.2006 tarihli Muayene ve Analiz Raporunda belirtilen bulgulara göre, numune alım tarihine göre ilgili mevzuatta izin verilen limitler itibariyle bir değerlendirme yapılarak, suç konusu gıda maddelerinin “kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş veya değiştirilmiş” nitelikte olup olmadığı hususunda uzman kişi ya da kurumlardan rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Bir kısım mağdur beyanlarında, suça konu kaşar peynirini ve içecekleri Abuzer Özkan ile …’ın satın alıp okula getirdiklerinin belirtilmesi karşısında Abuzer Özkan’ın beyanı alınmadan, …’ın ise beyanları arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3-TCK’nın 186/1.maddesinde düzenlenen “bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti” suçunun sübutu halinde, hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Sanığın mahkûmiyetine esas olan kanun ve kanun maddesinin karar yerinde gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılıkta bulunulması,
5-Temel cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin somut nedenleri dayanakları ile birlikte açıklanmadan; “suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ve zararın ağırlığı ve kastın yoğunluğu nazara alınarak” biçimindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile, TCK’nın 3/1 ve 61. maddelerinde öngörülen fiilin ağırlığı ve diğer ölçütlerle orantısız şekilde alt sınır çok aşılmak suretiyle, sanık hakkında temel hapis cezasının belirlenmesi,
6-TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan “velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyu üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
7- Sanık müdafii lehe olan hususların uygulanmasını talep ettiği halde, 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin hükümde tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.