Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/13341 E. 2019/2382 K. 16.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13341
KARAR NO : 2019/2382
KARAR TARİHİ : 16.04.2019

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER:
Mahkeme : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
15.04.2013 tarihinde tefhim edilen hükmün, CMUK’nın 310/1. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra 17.5.2013 tarihinde sanık tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, kanuna uygun olarak verilen 17.5.2013 tarihli ret kararının ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık … yönünden “13.06.2012” yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “26.06.2012” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Mevcut olayda sanığın üzerine atılı suçu kabul etmemesi karşısında, gizli soruşturmacının kamu görevlisi ya da adli kolluk görevlisi olup olmadığı belirlenerek, kolluk görevlisi ise tanık olarak dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
4-Sanıklar … …, … (…), …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … (Kıran) hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 28/04/2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir “alım-satım” söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık … yönünden “15.02.2012- 13.04.2012 – 26.04.2012 – 15.05.2012”, sanık … yönünden “12.03.2012 – 28.05.2012- 26.06.2012”, sanık … yönünden “15.04.2012 – 17.04.2012 – 05.05.2012”, sanık … yönünden “19.04.2012 – 26.04.2012 – 08.05.2012”, sanık … yönünden “20.04.2012- 27.06.2012”, sanık … yönünden 20.04.2012- 02.06.2012- 04.06.2012 – 06.06.2012- 11.06.2012 – 18.06.2012”, sanık … yönünden “25.04.2012 – 27.04.2012 – 29.04.2012”, sanık … yönünden “29.04.2012-03.05.2012”, sanık … yönünden “21.05.2012- 22.05.2012 – 26.05.2012 – 15.06.2012 – 24.09.2012”, sanık … yönünden “28.05.2012- 31.05.2012”, sanık … yönünden “28.05.2012 – 31.05.2012 – 03.07.2012”, sanık … yönünden “02.06.2012 – 04.06.2012 – 03.07.2012”, sanık … yönünden “02.06.2012- 06.06.2012- 07.06.2012”, sanık … yönünden “07.06.2012-13.06.2012”, sanık … yönünden “07.06.2012 – 21.06.2012”, sanık … yönünden “07.06.2012 – 11.06.2012- 20.06.2012”, sanık … yönünden “26.06.2012 – 27.06.2012”, sanık … yönünden “09.07.2012 – 11.07.2012 – 18.07.2012”, sanık … yönünden “09.07.2012 – 11.07.2012” ve sanık … yönünden “18.09.2012 – 24.09.2012” yerine, sanık ayrımı gözetilmeksizin “26.06.2012” olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanıklar …… müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
5-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS’ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 23.04.2018 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının … sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 16.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.