Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/13026 E. 2018/4869 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13026
KARAR NO : 2018/4869
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER;
Mahkeme :… Ağır Ceza Mahkemesi
Kararın Tarihi – Numarası : 20.12.2012 – 2012/178 esas ve 2012/454 karar
2-…
3-…
4-…
5-…
6-…
7-…
8-…
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Suç tarihleri : 1-…, … ve … yönünden; 12.11.2011
2-… yönünden; 16.01.2012
3-… yönünden; 27.12.2011, 06.01.2012, 15.01.2012, 16.01.2012
4-… yönünden; 28.12.2011
5-… yönünden; 30.12.2011, 05.01.2012
6-… yönünden; 05.01.2012
Hükümler : Mahkûmiyet
Temyiz edenler : 1-Sanıklar … ve …
2-Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafileri
Tebliğnamedeki düşünceler : Onama; Sanıklar …, …,… , …, …, … ve … hakkında
Bozma; Sanık … hakkında

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanıklar …, …, … , …, …, … ve … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar …, … ve …’un TCK’nın “53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, “kendi alt soyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar”, “kendi üst soyu ve diğer kişiler” yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar vermek gerektiği gözetilmeden, 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık … hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda mahkeme isminin… 14. Asliye Ceza Mahkemesi” yerine “Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi” olarak hatalı yazılması,
3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin sanıklar …, … ve … yönünden 12.11.2011; sanık … yönünden 16.01.2012; sanık … yönünden 27.12.2011, 06.01.2012, 15.01.2012, 16.01.2012; sanık … yönünden 30.12.2011, 05.01.2012; sanık … yönünden 05.01.2012 olarak ayrı ayrı yazılması yerine, tüm sanıklar için “12.11.2011” olarak eksik yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, …, … ve … müdafileri ile sanıklar … ve …’un temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Sanıklar …, … ve … hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK’nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2-Hükmün sanık … hakkında tekerrür uygulamasına ilişkin (4) numaralı bölümünün 7. paragrafından … . Asliye Ceza Mahkemesi” ibaresi çıkarılarak yerine…. Asliye Ceza Mahkemesi” yazılması,
3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin sanıklar …, … ve … yönünden 12.11.2011; sanık … yönünden 16.01.2012; sanık … yönünden 27.12.2011, 06.01.2012, 15.01.2012, 16.01.2012; sanık … yönünden 30.12.2011, 05.01.2012; sanık … yönünden 05.01.2012 olarak ayrı ayrı yazılıp düzeltilmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.04.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında sadece 28.12.2011 tarihli olay nedeni ile “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kamu davası açıldığı, iddianamede sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ikinci bir eyleminin yer almadığı, CMK’nın 225. maddesinin 1. fıkrasına göre hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceğinden; iddianame anlatımına göre sanığın tek olan eyleminin bir suç oluşturduğu ve zincirleme suçun söz konusu olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesi uygulanarak arttırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık … yönünden “28.12.2011” yerine “12.11.2011” olarak hatalı yazılması,
Kanuna aykırı,sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
05.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.