Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/12779 E. 2019/2002 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12779
KARAR NO : 2019/2002
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ADANA 4. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık … müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre … sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK’nın 299. maddeleri uyarınca duruşmalı inceleme isteğinin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK’nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK’nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK’nın “Teknik Araçlarla İzleme” başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK’nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Mahkemece suçun sübutu gizli soruşturmacı faaliyetleri ile teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen kayıtlara dayandırılmıştır. CMK’nın 217. maddesine göre sanıklara atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Hukuka uygun olmayan teknik araçlarla izleme sonucu elde edilen delile dayanılarak sübuta gidilmesi mümkün değildir. Sanık dosya içinde yer alan basılı görüntülerin kendisine ait olduğunu ancak uyuşturucu madde satmadığını beyan ederek, atılı suçu kabul etmemiştir.
Yapılan soruşturma işlemleri kovuşturma kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre sonuç olarak;
1-Suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma – temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacılar kolluk görevlisi ise “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, öncelikle gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının sorulması, adli kolluk görevlisi ise CMK’nın 139/3. maddesi hükmü de gözetilerek tanık olarak dinlenilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Teknik araçlarla izleme konusunda karar alınmadan yapılan ve bu nedenle hukuka aykırı olan görüntü kayıtlarına dayanılarak hüküm kurulması,
3- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra, 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılamanın yapıldığı tarihte sanık …’ın onsekiz yaşını doldurmamış olması nedeniyle duruşmaların kapalı yapılması gerektiği gözetilmeden, açık yapılmak suretiyle … sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Kendisine iddianame tebliğ edilmeyen ve 21/02/2013 tarihli celsede hazır edilen sanığa iddianame yüzüne karşı okunup savunması alındığı sırada … sayılı CMK’nın 190. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı bulunduğu hatırlatılmayıp savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkı elinden alınmak suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6, Anayasa’nın 36, CMK’nın 176 ve 190. maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan sanık hakkında belirlenen temel cezadan yaş küçüklüğü nedeniyle … sayılı TCK’nın 31/2 uyarınca yarı oranında indirim yapılması gerekirken, TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 onarında indirim yapılmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3-Suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceğinin ihtarına karar verilerek, 5275 sayılı Kanun’un 106. maddesinin 4 ve 11. maddelerine aykırı davranılması,
4-Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında olan sanık hakkında sosyal inceleme raporunun alınmaması,
5-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddenin TCK’nın 54/4 maddesi gereğince müsaderesi yerine TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
6-Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce şahit numune olarak alınan uyuşturucu maddenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA;
01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.