Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/12712 E. 2018/5788 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12712
KARAR NO : 2018/5788
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Mahkeme : SİVEREK Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-) 04.10.2012 tarihli “Arama, Yakalama ve El Koyma Tutanağı” içeriğine göre, Siverek İlçe Jandarma Komutanlığınca Siverek – Diyarbakır kara yolunda icra edilen yol emniyet ve kontrol devriyesi sırasında durdurulan… plakalı Star Batman Turizm seyahat firmasına ait otobüsün içerisinde 42 numaralı koltuk altında yapılan aramada; bir adet siyah çanta ve bir adet beyaz poşet içerisinde şeffaf naylona sarılı vaziyette 3 balya şeklinde toplam ağırlığı 2.700 gr kubar esrar maddesinin ele geçirildiği somut olayda;
CMK’nın 161. maddesinin 2. fıkrası ve PVSK’nın Ek 6. maddeleri uyarınca edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikâyet üzerine veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan kolluğun, olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya mal varlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için gerekli acele tedbirleri aldıktan sonra durumu derhal Cumhuriyet savcısına bildirmesi ve Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda gerekli soruşturma işlemlerini yapması gereklidir.
2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesine göre “önleme araması”, suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK’nın 116 ve 119. maddelerine göre “adli arama” ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu “hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş” olacağından, Anayasa’nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK’nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağından;
Somut olayla ilgili 2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte “önleme araması kararı” veya CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine
uygun şekilde alınmış “adli arama kararı” ya da “yazılı adli arama emri” bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa dosya içine konulması, ilgili sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-) Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.