Yargıtay Kararı 20. Ceza Dairesi 2015/11176 E. 2018/4334 K. 16.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11176
KARAR NO : 2018/4334
KARAR TARİHİ : 16.10.2018

Mahkeme : KARŞIYAKA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında hüküm bölümünde tekerrüre esas alınan mahkeme ilamının ”Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi” yerine ”Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi” ve suç isminin de ”suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” yerine ”hırsızlık” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
5275 sayılı Kanun’un 108/3. maddesinde ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı hususu düzenlenmiş olup, mahkemece sanık … … hakkında tekkerrür uygulamasına esas alınan ilamda 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulandığı ve bu nedenle sanığın ikinci kez mükerrer olduğu anlaşıldığı halde cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140;K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanığın 08.05.2012 tarihli oturumda 18 yaşından küçük olması karşısında, yargılamasının kapalı oturumda gerçekleştirilmesi gerekirken CMK’nın 185. maddesine aykırı davranılarak açık yapılması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiine ödenen ücretlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
Hüküm fıkrasından yaşı küçük sanık ile ilgili yargılama giderlerine ilişkin bölümde yer alan zorunlu müdafii ücretine ilişkin kısmın çıkarılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.