YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9303
KARAR NO : 2023/6420
KARAR TARİHİ : 21.12.2023
…
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/821 E., 2023/1594 K.
…
…
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine artırılarak maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde ve süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin hakaret ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, erkeğin geçirdiği kıskançlık krizleri nedeniyle ailesinin ve akrabalarının yanında küçük düşürüldüğünü, erkeğin evin perdelerini dahi açmasına izin vermediğini, ailesiyle görüştürmediğini, erkekte obsesif kompülsif bozukluk hastalığının bulunduğunu, erkeğin kendisini aldattığını, 6 Ekim 2018 tarihinde ailesinin yanına gönderdiğini, bu olanlara rağmen erkeğe onu sevdiğine mesajlar attığını, erkeğin kendisine “bitti” diyerek cevap verdiğini, şu an başka kadınla birlikte olduğunu öğrendiğini ve davayı açmak zorunda kaldığını, terk edildiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kendisi için 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacı kadının gereksiz ve abartılı kıskançlık gösterileri ile müvekkilini bunalttığını, evlilik birliği içerisinde gün içinde sıklıkla ve kısa kısa annesi ile telefonda konuşmasının müvekkilinin dikkatini çektiğini, bu hususu kendisine sorduğunda kaçamak cevaplar verdiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, davacı kadının evlilik birliği içerisinde sorunlar çıkarmaya çalıştığını, birkaç defa müvekkilini boşanmakla tehdit ettiğini, instagramda farklı birkaç hesap kullanmaya başladığını, bu hesap üzerinden farklı insanlar ile iletişime geçtiğini, olayın devamında kurstan tanıdığı gayri resmi bir fotoğrafçı olan erkek şahıs ile iletişime geçip ondan fotoğrafçılık konusunda yardım almak istediğini söylediğini, bu şahıs ile defalarca telefonda görüştüğünü, bu şahsın kadını evden arabayla alıp geri arabayla eve bıraktığını, kadının ziynet eşyalarını da alarak evi terk ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadın tarafından eşine yönelik sadakatsizlik iddiasına ilişkin sunulan fotoğrafların başkaca delil ile somutlaştırılmadığı, bu delile itibar edilmediği ve söz konusu iddianın ispat edilemediği; davalı-karşı davacı erkeğin, kadının mesajlaşma içeriklerinde sürekli özür dilediği ve barışmak istediğini beyan ettiği ve kendisinin bir kusuru olsa dahi bunun affedildiği anlamına geleceğini iddia ettiği; ancak yapılan konuşmaların barışma müzakeresi niteliğinde olduğu ve erkekten kaynaklanan kusurların affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığını gösterecek nitelikte olmadığı, bu sebeple erkeğin bu husustaki iddialarının Mahkemece yapılan değerlendirmelere esas alınmadığı; erkek tarafından ileri sürülen kadının evi terk ettiğine dair vakıanın ve tarafların diğer iddiaların ispatlanamadığı; dosya kapsamı, mesaj kayıtları ile tanık anlatımları göz önüne alındığında kadının erkeğe tartışmalar sırasında hırçınlaşarak bağırdığı ve erkeği boşanma ile tehdit ettiği; erkeğin ise kadını küçümsediği ve ona hakaret ettiği, kadının ailesine ” kızınızı istemiyorum” dediği ve onlara hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir ve gider miktarları ile evli kaldıkları süre nazara alınarak kadın için hükmedilen aylık 1.100,00 TL tedbir nafakasının nihai karar tarihi olan 30.09.2021 tarihi itibariyle 400,00 TL arttırımı ile aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına; erkeğin yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 8.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin tanıklarının beyanlarının soyut ve asılsız olduğunu, müvekkilinin evden zorla gönderildiğini, erkeğin müvekkilini aldattığını, erkeğin kusurlu davranışlarının sabit olduğunu, erkek eşin tam kusurlu olduğunu, tazminatlar ve nafakaların az olduğunu, nafakaların ÜFE oranında artırılması gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları ile nafakalara ÜFE oranında artış yapılmaması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki mesajlaşma içeriklerine göre müvekkiline yüklenen kusurların kadın tarafından affedildiğini, müvekkiline yüklenen kusurlu davranışların ispat edilemediğini, kadın hakkında ileri sürdükleri iddiaların tanık beyanlarıyla ispatlandığını, kadın eşin tam kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminatlar ve nafakalara hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, miktarların yüksek olduğunu, müvekkili lehine nafakaya hükmedilmesi gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile reddedilen nafaka talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu oluşu, evlilik süresi, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile kadının kişilik haklarına saldırı dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesi ile kadının bu yöne ilişkin istinaf talebi kabul edilerek bu yönlerden İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; kadın yararına hükmolunan nafakaların miktarının makul olduğu, kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında ÜFE oranında artış yapılması talebi olmadığından taleple bağlılık ilkesi gereği nafakalar için ÜFE oranında artış kararı verilmemesinin isabetli olduğu belirtilerek kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı … kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden; davalı-davacı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar ile reddedilen nafaka talebi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 28.02.2023 tarih, 2022/9726 Esas, 2023/781 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun bulunmadığını, ekonomik durumunun iyi olmadığını ve kadının tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hak kazanamayacağını ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun olarak karar verip vermediği, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…