Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/8579 E. 2023/5483 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8579
KARAR NO : 2023/5483
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/378 E., 2019/376 K.
KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen nüfusa tescil edilmeyen kişinin nüfusa tescili, ölümünün tespiti ve tescili davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz dilekçesinin süreden reddi üzerine kesinleşen Mahkeme kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin gerçek anneannesinin…… olduğunu, nüfus kayıtlarında anneannesi olarak gözüken Hava Doğan`ın dedesinin ikinci eşi olduğunu, ilk eşi olan…`den iki çocuğu olduğunu,…`nin doğumunun nüfus kütüğüne tescil edilmediğini,…`nin…`ın ilk eşi olduğunun çevrelerindeki herkes tarafından bilindiğini iddia ederek nüfusa kayıtlı olmayan……`ün nüfus kaydına tesciline ve ölümünün tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi takdiri Mahkemeye bıraktığını duruşmada beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.07.2014 tarihli 2013/473 Esas 2014/574 Karar sayılı kararı ile; nüfus kütüğünde kaydı bulunmayan kişinin nüfus kütüğüne kaydedilmesinin idari işlem niteliğinde olduğu, yapılması gerekenin kütüğe kayıt için Nüfus Müdürlüğüne başvurulması, şayet talep geri çevrilir ise İdare Mahkemesine müracaat edilmesi olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı (görev) yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 07.05.2015 tarihli 2014/19887 Esas 2015/7785 Karar sayılı kararı ile; davacının, anneannesi…’nin doğup yaşadığı ve daha sonra öldüğü nüfusa kayıtlı olduğu Suşehri’nde hükümet konağının birçok kez yangına maruz kaldığını, nüfus kaydının bu yangınlardan birinde yok olmuş olabileceğini, bu nedenlerle nüfus kaydının olmadığını ileri sürdüğüne göre çoğun içinde azda vardır prensibinden hareketle davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, böyle birinin yaşadığının tespiti halinde, mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkili sağlanıp, gösterilecek ve mahkemece re’sen tüm deliller toplanarak iddianın kanıtlanması durumunda yaşadığının ve öldüğünün tespiti doğrultusunda bir karar verilmesi yerine, adı geçenin nüfusa kayıtlı olmadığı ve nüfusa kaydın idari görev olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kolluk araştırması,…ın gerek mahkememize sunmuş olduğu 26.01.2016 havale tarihli beyanı, gerekse talimat aracılığıyla alınan beyanında……’ün kayınvalidesi olduğuna, kayınbabası olan…’ın ilk eşi, … ve … …ün anneleri olduğuna dair beyanı, tanık …..’ün gerek 10.08.2015 tarihli … Jandarma tutanağında gerekse talimatla alınan beyanında……’ün halası olduğuna, … ve … isminde çocukları olduğuna dair beyanı, tanık …’ın …Noterliği 10.06.2014 tarihli 2204 yevmiye numaralı belgede ve babası…’ın ilk eşinin…… olduğu,……’ün kardeşi olduğu ve 1924-1925 yılında vefat ettiğine dair beyanı, tanık Amir…’ün kolluk araştırma tutanağındaki beyanı ve tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde,…… isimli kişinin yaşamış olduğu, ancak dosyadaki belgelerden kayıtların yanmış olduğu, bu nedenle……’ün resmi kaydının olmadığı kanaatine varıldığı,……’ün doğum yılı tanık beyanı gözetilerek 1898 kabul edildiğinde annesi …’nin kendisini 14 yaşında doğurmuş olduğu, yine kendisinin çocukları olan … ve …’ı 16 ve 19 yaşlarında doğurmuş olduğu ve dönem koşulları gözetildiğinde bu durumun makul olduğu gerekçeleri ile davanın kabulü ile… v… kızı……’ün … ili, … ilçesi, … köyünde yaşadığı anlaşılmakla doğum tarihi 01.01.1898 olmak üzere nüfusa kayıt ve tesciline, … ili, … ilçesi, … köyü nüfusuna kaydedilmesine karar verilen… v… kızı……’ün 1925 yılında öldüğünün tespitine karar verilmiştir.

2. Kararın… Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.03.2023 tarihli 2023/162 Esas 2023/982 Karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin yasal süre geçirildikten sonra verildiği gerekçesi ile… Nüfus Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar 06.07.2023 tarihinde kesinleştirilmiştir.

V. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 25.10.2023 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde dosyanın incelenmesinde, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 21.01.2019 tarihli yazı cevabına göre …, …, … (…)’de 1933 yılında yangın sebebiyle yersel yazım yapıldığı ve yersel yazım sonrası kayıtların bulunduğu hanelerde… v… kızı…’ye rastlanmadığı bildirildiği, mülga 1543 sayılı Genel Nüfus Yazımı Kanununun (1543 sayılı Kanun) 5 inci maddesinde “Yazım, kurullarının insan oturan yerleri birer birer gezip ev halkından evde bulunanları görmeleri suretiyle yapılır.”, 6 ncı maddesinde “Bölgelerinde; yazım yapılacağı ilan edilen günlerde o bölge halkının evlerinde oturmaları mecburidir.”, Nüfus Yazım Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinde “Yazılacak kişinin görülmesi esastır. Ancak, yazım sırasında öğrenim, ticaret, hastalık, askerlik, hapislik, görev başında olma, tatilde bulunma, yurt içinde veya dışında yolculuk, yurt dışında işçi olarak bulunma gibi geçici sebeplerle ikametgahı dışında bulunan aile bireyleri 12 nci maddede sayılan belgelere dayanılarak ailenin diğer mensupları tarafından yapılacak beyanlara göre gıyaben yazılırlar.” düzenlemelerine yer verildiği, şu hâlde Mahkemece, yersel yazımdan önce ölenlerin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca aile kütüklerine alınmadığı, yersel yazımdan önce ölmüş olan kişinin nüfusa tesciline karar verilemeyeceği, uyulan bozma ilâmında da gereken şartların sağlanması hâlinde davacının anneannesinin yaşadığının ve öldüğünün tespiti doğrultusunda bir karar verilmesi gereğine değinilmesine rağmen yersel yazımdan önce ölmüş kişinin nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yersel yazım öncesi öldüğü iddia olunan…… adlı kişinin nüfusa tescil kararının doğru olup olmadığı kanun yararına bozma koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2.Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun`un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. Mülga 1543 sayılı Kanun`un 5 inci ve 6 ncı maddeleri

3. Değerlendirme
Dava; davacının anneannesi olduğunu iddia ettiği…… adlı kişinin yaşadığının ve öldüğünün tespiti ile nüfus kaydına tescil talebinden ibarettir. Mahkemece; davacının anneannesi olduğu ileri sürülen……`ün yaşadığının ve öldüğünün tespiti ile yetinilmesi gerekirken doğum tarihi 01.01.1898 olmak üzere nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.