Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/8424 E. 2023/5499 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8424
KARAR NO : 2023/5499
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/849 E., 2023/1078 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/389 E., 2022/71 K.

Taraflar arasındaki torunla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; kızı ile davalının evliliğinden torunları…’in dünyaya geldiğini, kızlarının 2018 yılında vefat ettiğini, davalının yeni bir evlilik yaptığını, torunları ile kızlarının vefatından önce sürekli görüştüklerini ancak sonrasında davalının torunları ile görüşmesine izin vermediğini, torun özlemi ile acı çektiklerini, çocuğun ölen annesinin akrabalarını tanımadığını iddia ederek davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı usule uygun tebligata rağmen süresi içinde cevap vermemiştir. Süreden sonra sunulan beyan dilekçesi ile özetle; çocukla anneanne arasında sağlıklı bir kişisel ilişki kurulmasına karşı olmadığını ancak son kurulan kişisel ilişki sonrası çocuğun yeni eşine ve kendisine tepkili şekilde eve geldiğini, annesinden bahsedip melek olduğunu söylediğini bu konuların yaşı nedeni ile çocuk tarafından yeterli şekilde algılanamayacağı ve travmaya sebep olabileceğini gözeterek uzman görüşü de alarak kişisel ilişkiye son verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerek dinlenen tanık beyanlarından, gerekse dosyaya alınan sosyal inceleme raporundan, davacı anneanne ile çocuğun yatısız olarak ayda bir kez görüşmesinin, çocuk ile üst soyu arasında iletişimin kesilmemesi adına çocuğun üstün yararına olacağı ve bu durumun çocuğun da mutluluğunu arttırabileceğine kanaat getirildiği ancak davacının bu hakkını kullanması esnasında, çocuğu üzecek davranış ve sözlerden kaçınması, ölen annesi için çocuğu üzecek ve duygusal konuşmalar yapmaması konusunda dikkatli davranması konusunda davacının uyarılmasının uygun görüldüğü gerekçesi ile davanın kabulü ile çocuk… ile davacı anneannesi arasında her ayın 1 inci Haftası Cumartesi günü saat: 10.00 ile aynı gün akşam saat: 18.00 arasında kişisel görüş tesisine, kişisel görüşün davacının çocuğu bulunduğu yerden almak ve gerekli olan masrafları karşılamak suretiyle gerçekleştirilmesine, davacının kişisel görüş süreçlerinde çocuğa ölen annesi hakkında üzülmesini gerektirecek konuşma yapmaması konusunda uyarı yapılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyet ve kişisel ilişki davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğundan tanıklarının dinlenilmemesinin hatalı olduğunu, uzman yada mahkemece çocuğun dinlenilmemiş olmasının hatalı olduğunu, davacının çocuğa yönelik hatalı davranışları nedeniyle kişisel ilişkiyi kestiğini, bunu çocuğun üstün yararını düşünerek yaptığını, davacının ise kendi duygularını tatmin için işbu davayı açtığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının yasal süre içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemesi, küçük…’in doğduğundan beri anneannesi ile düzenli ilişkisinin bulunması, anneannesine yabancı olmaması, çocuk ile davacı anneanne arasında kurulan kişisel ilişki süresi dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen usule ve esasa yönelik itirazlarının tekrarı ile usul ve kanuna aykırı olan kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 325 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.