Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/833 E. 2023/3553 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/833
KARAR NO : 2023/3553
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/784 E., 2022/2998 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, hakaret ettiğini, ortak konutta bulunan eşyalara zarar verdiğini, uyuşturucu madde kullandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, kadına düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesini aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiğini, baskıcı olduğunu, ziynet eşyalarının kadın tarafından ortak konuttan ayrılırken götürüldüğünü iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevini ihmal ettiği, hakaret ve tehdit ettiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile sabit olduğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin dinlenen tanık beyanlarının, bizzat görgüye ve bilgiye dayalı olmadığı, aktarıma dayalı olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ve ortak çocuk bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğu yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 300,00 tedbir nafakası, 300,00 iştirak nafakası, kadının düzenli ve sürekli geliri olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davası yönünden tefrik kararı verildiğinde ziynet alacağı davası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen tazminat ve nafakaların usul ve kanuna aykırı olduğu, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışlarda herhangi bir isabetsizlik olmadığı, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, kadının davasının ispatladığı, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şartlarının kadın yararına oluştuğu, kadının geçici olarak çalıştığı ve kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların miktarları ile tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarlarının makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadının temyiz aşamasında ölümü ile evliliğin ölümle sona erip ermediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, davacı kadının boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 06.02.2023 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.