Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/8327 E. 2023/5754 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8327
KARAR NO : 2023/5754
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/13 E., 2023/283 K.
KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme asıl ve tavzih kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Muharremin davacının boşandığı eşi, diğer davalıların eşinin annesi ve babası olduklarını, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalılarca davacıdan kıskanıldığını, ziynetlerin hiçbir zaman elinde olmadığını, sadece özel günlerde takmasına izin verdiklerini sonra hemen kayın validesi … tarafından hırsızlık olabilir gerekçesi ile elinden alındığını, davacı ve davalı …’in anlaşamamaları nedeni ile önce davalının ortak konuttan ayrıldığını, bir süre davacının ailesi ile ortak konutta kaldığını bu süreçte kayın valide ve kayın pederinden altınlarını istediğinde davalı …’nin altınların zekatını verdikten sonra vereceğini söylediğini ancak vermediklerini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde ise bedelinin ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilleri Cumaali ve …’e husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu müvekkilleri ile davacı kadın arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını müvekkilleri davalılar Cumaali ve … açısından açılan davanın husumet yokluğu hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerektiği, davacının bahsettiği altınların iddia ettiği miktarda nitelik ve sayıda olmadığını ve elinden çıkmadığını, zaman aşımı süresinin geçtiğini, takılan altınların bir kısmının evlilik birliği içinde düğün borçlarına harcanmış olduğunu bir kısmının ise davacı kadın üzerinde gittiğini, ispat yükünün davacı kadında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı kadının dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürdüğünü, davalı erkeğin ise ziynetlerin davacı tarafından götürüldüğünü iddia ettiği, dinlenen tanık beyanları neticesinde davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varıldığı, bu nedenle davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmadığının sorulduğunu, dilekçesi ile yemin deliline dayanmadıklarını bildirmesi nedeniyle davanın ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 3.HD. 02.12.2014 tarihli kararı ile davalı kocanın, takılan altınların bir kısmının evlilik birliği içinde iade edilmemek üzere düğün borçlarına harcanmış olduğunu belirtmesi karşısında bozdurulan bu altınlar yönünden, kadının isteği ve onayı ile bozdurulduğunun kanıtlanmasının davalı kocaya düştüğü, davalı kocaya bozdurulan altınların kadının isteği ve onayı ile bozdurulduğunun yemin dahil her türlü delil ile, ispatına imkan verilerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda davacının ziynet alacağına ilişkin talebin tümden reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Ereğli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi 24.01.2017 tarihinde Aile Mahkemelerinin kurulması nedeni ile görevsizlik kararı vermiş, Ereğli Aile Mahkemesi davalılardan Cumaali ve Ayşe yönünden davanın tefriki ile davanın bunlar yönünden adi istihkak talebi niteliğinde olduğu gerekçesi ile görevsizliğe karar vermiş olup kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Davalı …’nin vefat etmesi nedeni ile mirasçıları tespit edilerek davaya dahil edilmeleri sağlanmış olup, Mahkeme 04.06.2021 tarih ve 2019/467 Esas, 2021/309 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay 3.HD. 02.12.2014 tarihli kararı ile davalılar yönünden kararın zımnen veya sarıhen onandığı, kesinleştiği kesin hüküm teşkil ettiği kaldı ki ispat yükü üzerinde olan davacının davasını da ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire 22.09.2022 tarih ve 2022/7540 Esas, 2022/7333 Karar sayılı kararı ile; “…somut olayda davacı, ziynet eşyalarının davalılar tarafından alıkonulduğunu, eşinin evi terk ettiğini, buna rağmen ortak konutta bir süre daha kaldığını ancak eşinin dönmemesi üzerine anne babasının kendisini almak için geldiklerini, bu sırada davalıların da ortak konuta geldiklerini, davalılardan altınlarını istediğini ancak davalıların altınların zekatını verdikten sonra iade edeceklerini beyan ettiklerini iddia etmiş ve dinlenen davacı tanıkları da bu hususları doğrulamıştır. O halde, mahkemece, davacı kadın tarafından varlığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmeden yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir….” şeklinde karar verilmiştir. Davalı mirasçılarının karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı, ziynet eşyalarının davalılar tarafından alıkonulduğunu, eşinin evi terk ettiğini, buna rağmen ortak konutta bir süre daha kaldığını ancak eşinin dönmemesi üzerine anne babasının kendisini almak için geldiklerini, bu sırada davalıların da ortak konuta geldiklerini, davalılardan altınlarını istediğini ancak davalıların altınların zekatını verdikten sonra iade edeceklerini beyan ettiklerini iddia etmiş ve dinlenen davacı tanıkları da bu hususları doğrulamıştır. O halde, davacı kadın tarafından varlığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden aynen ifa artık mümkün olmadığından bedel yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile 22 ayar altın … burma bilezik 10 adet, 22 ayar altın 1adet … burma bilezik, 22 ayar altın 1 adet desenli bilezik, 22 ayar altın hediyelik bilezik 4 adet, 14 ayar bir adet çeyrekli bileklik, 22 ayar bir adet takı seti, 14 ayar bir adet künye, 14 ayar bir adet küpe, 14 ayar bir adet yüzük, bir adet saat, 15 adet çeyrek altın (32.484,41 TL) ziynet eşyalarının davalılardan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde belirtilen ziynet eşyaların toplam bedeli olan 32.484,41 TL nin dava tarihi olan 03.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkeme 06.09.2023 tarihli tavzih kararı ile; kararın başlık kısmında 30.11.2015 olarak yazılan dava tarihin 03.08.2012 olarak, gerekçeli kararın 2 nolu ara kararında, 22 ayar altın (23’er gram) … burma bilezik 10 adet, 22 ayar altın (21 gram) 1 adet … burma bilezik, 22 ayar altın (19 gram) 1 adet desenli bilezik, 22 ayar altın (7’şer gram) hediyelik bilezik 4 adet, 14 ayar (10 gram) bir adet çeyrekli bileklik, 22 ayar (50 gram) bir adet takı seti, 14 Ayar (7,5 gram) bir adet künye, 14 ayar (2,5 gram) bir adet küpe, 14 ayar (2,5 gram) bir adet yüzük, bir adet saat, 15 adet çeyrek altın (32.484,41 TL) ziynet eşyalarının davalı ve dahili davalılardan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde belirtilen ziynet eşyaların toplam bedeli olan 32.484,41 TL nin dava tarihi olan 03.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, şeklinde tavzihine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen asıl ve tavzih kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiği, aynı konuda verilen ve kesin hüküm teşkil eden kararın dikkate alınmadığını belirterek kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ziynet alacağı davasında bozma ilamı gereğinin yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1 inci, 2 nci, 6 ncı maddeleri, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci, 298 inci, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. Anayasa 141 inci maddesinin 3 üncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalılar vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dairemiz bozma kararından sonra Mahkemece verilen kararın gerekçesinde, aynen ifa artık mümkün olmadığından bedel yönünden davanın kabulüne karar verildiği belirtmesine rağmen hüküm kısmında ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedeline hükmedildiği belirtilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, ancak kabul edilen ziynet eşyalarının bedelleri ise ayrı ayrı yazılmamıştır. Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle, ziynet eşyalarının ayar, cins, nitelik, miktarları yanında ayrı ayrı değerlerinin de gösterilmesi, taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken iadesine karar verilen ziynetler yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hüküm bozulmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan Mahkeme kararının gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması ve iadesine karar verilen ziynetlerin ayrı ayrı değerlerinin gösterilmemiş olması yönlerinden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gereken hususlar yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.