Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/828 E. 2023/3801 K. 11.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/828
KARAR NO : 2023/3801
KARAR TARİHİ : 11.07.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/718 E., 2022/3014 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin küfür ve hakaretleri ve yine tehditlerinin de söz konusu olduğunu, davalının kıskançlıklarının iftira boyutunda olduğunu, başlarda davalının müvekkilinin çocuğunun yurtdışına geliş sürecini sorun etmediğini ancak ilerleyen süreçte bu konuları sorun etmeye başladığını, müvekkiline çocuğu bırakıp gelmesini istediğini, bunun üzerine tartışma yaşandığını müvekkili ile davalının evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun)166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkil lehine aylık 500,00-TL. tedbir, hüküm sonrasında ise yoksulluk nafakası olarak devamına müvekkil lehine olmak üzere 20.000,00-TL. maddi ve 50.000,00-TL. manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının hakaret ettiğini, davacının sürekli müvekkilinden kaçtığını, bahaneler bulduğunu, Almanya’ya gelmemesi nedeni ile aralarında başlayan huzursuzluğun büyüdüğünü ve bitme noktasına geldiğini, eski eşine bağlılığını devam ettirdiğini, belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesine, davacıya gönderilen 15.000,00 Euro karşılığı 98.250,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı- davacı erkeğin …nın eski eşine bağlılığını sürdürdüğü ve maddi menfaat amacıyla evlendiği yönünde haysiyet ve şerefini rencide eder şekilde ithamlarda bulunduğu;, davacı karşı davalı …’nın da, davalı karşı davacıya yönelik olarak “köpek” diyerek hakaret ettiği,erkeğin ağır;kadının az kusurlu olduğu asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun)166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle birleşen davanın da TMK’nın 166/2. maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın için aylık 300,00 TL tedbir, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına, 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı-davalı kadına ödenmesine, davalı-davacının tazminat talebinin reddine, davalı-davacının alacak davasının görevsizliğine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, hakarete uğradığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davada kabul edilen boşanma, nafakalar, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin hükümler ve alacak davasında verilen görevsizlik kararı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, hakarete uğradığını,kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davada kabul edilen boşanma, nafakalar, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin hükümler ve alacak davasında verilen görevsizlik kararı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166ıncı maddesi, 169 ncu, 174üncü maddesi,175inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Somut uyuşmazlıkta, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin.kadına nazaran ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu erkeğin,kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
4.Yukarıda (3) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevî tazminata hükmedilemez. Davacı-davalı kadın yararına 4721 sayılı Kanunu’nun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları somut olayda gerçekleşmemiştir. O halde davacı-davalı kadının maddi ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmedilen maddi ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen maddi ve manevî tazminat yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.