Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/8195 E. 2023/5201 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8195
KARAR NO : 2023/5201
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/108 E., 2020/181 K.

Taraflar arasında görülen nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yargılama gideri yönünden Mahkeme Kararının düzeltilerek onanmasına, bir kısım davalılar vekilinin ise temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

Bir kısım davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 1317 doğumlu… ve … kızı…’ın mirasçıları olduğunu, murisin 1990 senesinde eşsiz olarak vefat ettiğini, muris…’ın ilk evliliğini Taşağıl isimli kişi ile yaptığını, ikinci evliliğini … ile yaptığını bu evlilikten Mustafa, Mehmet Ali, … ve Osman Yiğit isimli dört çocuğunun olduğunu, bunun dışında çocuğu olmadığını, buna karşın veraset ilamı için mahkemeye başvurduklarında eşi …’den olma 1926 doğumlu… Yiğit isimli bir kız çocuğunun, murisin kızı olarak nüfusa kayıt ettirildiğini öğrendiklerini, oysa ki…’nin gerçekte murislerinin eşi olan …’in ilk evliliklerinden olma…ve … kızı …’in kızı olduğunu, anne adının hatalı yazıldığını belirterek, müvekkillerinin murisleri İsmihan üzerinde kayıtlı bulunan davalıların murisi …’in, annesinin adının Ayşe olarak tespitine, murislerinin nüfus kaydından silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aynı hususta daha önceden dört dava açtığını ancak bu davaların reddedildiğini, kesin hüküm nedeni ile eldeki davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, eldeki davanın kötü niyetli olarak muris İsmehan’ın maliki olduğu taşınmazlara ilişkin ortaklığın giderilmesi davasının sürüncemede bırakılmak üzere açıldığını, nüfus kayıtlarının gerçek duruma uygun olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin, 06.03.2012 tarihli 2009/249 Esas, 2012/148 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça aynı delillere dayanılarak, kök murisleri…’ın nüfus kaydında çocuğu olarak gözüken Ünzile’nin, gerçek annesinin … olduğu iddiası ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemli dört dava açıldığı ve davaların reddedildiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 02.05.2014 tarihli, 2014/6099 esas, 2014/8079 karar sayılı ilamı ile aynı konuda Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1993/353 ve 1997/80 ile 2. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1991/118 esas sayılı davaların reddedildiği kararların henüz tebliğ edilmediği; Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 1999/203 esas sayılı davanın da reddedildiği ancak davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesince dosyanın karar ve temyiz dilekçesinin bir kısım davalılara tebliğ edilmesi için geri çevrildiği, davacının geri çevirme kararını yerine getirmediğinden mahkemece temyiz etmemiş sayılmasına karar verildiği, bu dosyalarda tebligat yapılmaması, 1999/203 sayılı dosyada ise karar tebligatının eksik olması nedeniyle kararlar kesinleşmediğinden kesin hükümden söz edilemeyeceği, Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davalarının, kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu, taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi kararının doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme istemi ise reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 21.10.2015 tarihli 2015/428 esas, 2015/559 karar sayılı kararı ile; davacı tarafça aynı konuya ilişkin Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan 1993/353 Esas, 1997/80 Esas ve 1999/203 Esas sayılı Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan 1991/118 Esas sayılı dava dosyalarının henüz kesinleşmemiş ise de halen derdest olduklarından ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddeleri gereğince derdestliğin dava şartı olduğu belirtilerek, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 23.02.2017 tarihli ve 2017/125 esas, 2017/2452 karar sayılı ilamı ile eldeki davanın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı Kanun) zamanında açıldığı ve 1086 sayılı Kanuna tabi olduğu, anılan yasa hükümlerine göre, derdestlik itirazın ilk itiraz niteliğinde olduğu ve davalı tarafça yapılmış derdestlik ilk itirazı bulunmadığından, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma ilamına uyulduğuna göre bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçe ile davanın reddinin isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 15.03.2018 tarihli ve 2017/16263 Esas, 2017/9387 Karar sayılı kararı ile bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 29.07.2020 tarihli raporu ile … ile …’in aynı annesel soydan geldiklerinin tespit edildiği, kolluk araştırması tanık ve taraf beyanları nazara alındığında, Ünzile Şimek’in, davacıların murisi…’ın kızı olmadığı, …’ten dünyaya geldiğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne …’in nüfus kayıtlarında annesi görünen …’in, gerçek annesi olmadığının, …’in gerçek annesinin … olduğunun tespitine, …’in nüfus kayıtlarına gerçek anne ismi olan, … yazılmak suretiyle, nüfusa kayıt ve tesciline, 6.800 TL yargılama giderinin davalı gerçek kişilerden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 24.01.2023 tarihli ve 2022/9962 Esas, 2023/362 Karar sayılı kararıyla, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; yargılama nedeni ile bozma öncesi yapılan 2093,95 TL yargılama gideri ile bozma sonrası fethi kabir için yapılan 4.614 TL yargılama gideri, Adli Tıp Kurumu bilirkişi ücreti 3.000 TL ve hükmün verildiği tarihe kadar yapılan 1.976,50 TL postalama ve tebligat gideri olmak üzere toplam 11.684,45 TL yargılama giderinin davalı gerçek kişilerden alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili özetle; adli tıp raporunun sadece aynı soyundan olabileceklerine dair olup kesin tespit içermediğini, tamamen ihtimal üzerine hazırlanan raporun hükme esas alınmasının doğru olmadığını, kamu düzenine dayalı bir davada ihtimal üzerine nüfus kayıtlarının değiştirilmesinin hatalı olduğunu, düzeltilerek onanan kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava nüfus kayıtlarında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olup uyuşmazlık,…’in, davacıların murisi olan… …ın kızı olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve Özel Daire bozma kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36 ıncı maddesi .6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun’un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) inci alt bendi delaletiyle takdiren 1.470,00 TL para ceza ile 562,65 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.