YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8119
KARAR NO : 2023/5368
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlarını miktarı ve velâyet yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına maddî ve manevî tazminata, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, daha önce kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
… kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin asabi ve geçimsiz olduğunu, kadına saygı göstermediğini, küfür ve hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, balkondan atmaya kalkıştığını, başka kadınla samimi şekilde mesajlaştığını belirterek davanın kabulüne 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00TL maddî ve 100.000.00TL manevî tazminata, ortak çocukların velâyetlerinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ortak çocukların velâyetlerinin kadına verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin ailesini hiçbir zaman benimseyemediğini, onlara saygılı davranmadığını, kadının kendi ailesini görmek istediğini söyleyip çocukları da alarak aile konutunu terk ettiğini, geri dönmesi için ihtar çekildiğini, kadının dönmediğini belirterek birleşen davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 164 üncü maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, her bir ortak çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesini 29.03.2022 tarihli ve 2019/41 Esas, 2022/190 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadını balkondan atmaya çalışmak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurunun bulunmadığı, kadının erkekten gördüğü fiziksel şiddet nedeniyle evi terk ettiğinden erkeğin terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi gerektiği, alınan sosyal inceleme raporunda çocukların yaşları gereği anne bakım ve gözetimine muhtaç oldukları, anne ile çocuklar arasındaki bağın kuvvetli olduğu belirtilerek velâyetlerin anneye verilmesine karar verilmiş ise de ortak çocuk Sedat’ın duruşmada dinlendiğinde kardeşi ile birlikte babasının yanında yaşadığını ve babası ile yaşamaktan mutlu olduğunu, velâyetinin babasına verilmesini istediğini, annesi ile de problemsiz şekilde görüştüklerini beyan ettiği, bu durumda sosyal inceleme raporundaki çocukların anneye muhtaç olduğu kanaatinin doğru olmadığının görüldüğü, uzman raporunda da velâyetlerin babaya verilmesinde bir sakınca bulunmadığının belirtildiği, bu sebeplerle velâyetlerin babaya verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir ortak çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevÎ tazminata, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı … kadın vekili velâyet, iştirak nafakası, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek vekili ise asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar bakımından lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesini 22.06.2022 tarihli ve 2022/890 Esas, 2022/894 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı … kadın vekili velâyet, iştirak nafakası, hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı erkek vekili ise asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, reddedilen tazminatlar ve lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 12.12.2022 tarihli, 2022/8296 Esas, 2022/10347 Karar sayılı kararı ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, idrak çağındaki ortak çocuk Senanur dinlenmeden velâyeti hakkında karar verildiği, ayrıca uzmandan rapor alındığı ve bu rapora da itibar edilmediği anlaşılmakla, ortak çocukların velâyeti açısından psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşturulacak heyetten çocukların fiilen bulunduğu barınma ve yaşam koşullarını içeren bir rapor alınması, idrak çağında olan çocukların beyanı da alınmak sureti ile velâyetleri hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı ve velâyet yönünden kadın yararına bozulmasına, erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı sonrasında alınan pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyet raporunda ortak çocukların babaları ile yaşamaktan mutlu oldukları, ihtiyaçlarının aksatılmadan karşılandığı, velâyetlerinin babalarına verilmesi, anneleri ile görüşmek istedikleri yönünde aktarımda bulundukları, baba ile aile yaşantısı içindeki babaanneleri ve babalarının birlikte yaşadığı Gülişan S. ile iletişimlerinin iyi olduğunun gözlemlendiği, tarafların ayrı yaşamaya başlaması ile oluşan yeni aile yaşantısı içinde babaları yanında alıştıkları aile ve okul yaşantılarının oluşması, bu yaşantı içinde mutlu oldukları değerlendirilmekle velâyetlerinin babaya verilmesi ve anneleri ile kişisel ilişkinin devam etmesi yönünde görüş bildirildiği, İlk Derece Mahkemesince ortak çocukların alınan ifadelerinde her iki çocuğunda babası ile kalmaktan mutlu olduğunu beyan ettikleri değerlendirilmekle velâyetlerinin babaya verilmesi ve anneleri ile aralarında kişisel ilişki kurulması gerektiği, bozma kararı doğrultusunda kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların arttırılması gerektiği gerekçesi ile daha önce kesinleştiği anlaşılan asıl davadaki boşanma, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talepleri ve birleşen dava hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 60.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1…. kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarlarının hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında düşük kaldığını, ortak çocukların annelerini sevdiklerini ve özlediklerini beyan ettiklerini, çocukların üvey anne yanında büyümelerinin psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyebileceği, bu nedenle velâyetlerinin anneye verilmesi gerektiği belirtilerek hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî ve manevî tazminatların haksız olduğunu, miktarlarının fazla olduğunu, ayrıca reddedilen tazminatlar yönünden lehe vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, fer’î taleplerinin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği, ortak çocukların velâyetlerin babaya verilmesi kararının çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 164 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Ayla’ya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Süleyman’a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.