Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/8053 E. 2023/5746 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8053
KARAR NO : 2023/5746
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/806 E., 2022/397 K.
KARAR : Kabul-Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katılma alacağı ile birleşen katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının asıl dava yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davada tasfiye konusu banka hesabındaki para yönünden kabulüne, asıl davada ve birleşen davada kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili ve … erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda davalı-davacı kadın aleyhine hükmedilen dava değerinin (144.182,00 TL) duruşma sınırının (160.660,00 TL) altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. … erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllar yurt dışında çalıştığını, çalışmasının karşılığı elde ettiği paraları eşine güvenmesi nedeniyle verdiğini, bu paralarla 5656 ada 8 parsel 9 nolu meskenin satın alındığını, ortak açtıkları hesaptaki paraların davalı-davacı kadın tarafından çekildiğini ileri sürerek 5656 ada 8 parsel 9 nolu meskenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde katılım payı dikkate alınarak belirlenecek oran üzerinden müvekkili adına tescilini, bunun da mümkün olmayıp taşınmaz el değiştirmiş ise nakdi karşılığının ödenmesini; banka hesabında bulunan paraların müvekkiline ödenmesini, aksi takdirde katılım payı dikkate alınarak bu bedelin ödenmesini, bunun da mümkün olmaması halinde bu bedelin mal kaçırma amacıyla hesaptan çekilmiş ise bu bedelin tahsilini talep ve dava etmiş; … erkek vekili 07.11.2019 tarihli dilekçesinde, dava dilekçende tüm alacak kalemleri için harca esas değer olarak 20.000,00 TL gösterdiklerini, bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmaz yönünden 110.000,00 TL, banka hesabındaki para yönünden 34.182,00 TL olmak üzere toplam 144.182,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, yabancı para alacağı için ödeme günündeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasındaki kur üzerinden tahsilini talep etmiştir.

2. … erkek birleşen dava yönünden süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; tarafların malları kendi aralarında paylaştıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; taşınmazın eşlerin birlikte çalışarak elde ettikleri gelirle 1000 parsel sayılı taşınmazın edindiklerini ileri sürerek 1000 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL alacağın (katkı payı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte) tahsilini talep ve dava etmiş; davalı-davacı kadın vekili 11.12.2019 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 100.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarih ve 2012/504 Esas, 2020/248 Karar sayılı kararı ile, asıl dava yönünden; … erkeğin tapu iptali ve tescil talebinin reddine, … erkeğin 5656 ada 8 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden 110.000,00 TL ve banka hesabındaki para yönünden 5.379,14 Euro’dan taleple bağlı kalınarak toplam 144.182,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen dava yönünden davanın kabulüyle 1000 parsel sayılı taşınmaz yönünden 100.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili ve … erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.11.2020 tarih ve 2020/882 Esas, 2020/910 Karar sayılı kararı ile, yapılan soruşturma, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları dosya içerisinde mevcut 01.12.2011 tarihli sözleşme içeriği, altındaki imzanın … tarafından inkar edilmemesi, bilirkişi raporları, keşif incelemesi, taşınmazların tapu kayıtları, edinilme tarihleri dikkate alındığında 5656 ada 8 parsel 9 nolu bağımsız bölüm ile 1000 parsel sayılı taşınmazın2000/4840 hissesi ve Merkez Bankasındaki paranın edinilmiş mal olduğu, İş Bankasındaki paranın ise çekilme tarihi, sözleşme içeriği ve tanık beyanları dikkate alınarak kadın tarafından çekilerek erkeğe verildiğinin sabit olduğu; 159 ada 64 parsel sayılı taşınmazın edinilmiş mal olmadığı; sonuç olarak İlk Derece Mahkemesince, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek taraf vekillerinin başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.10.2021 tarih ve 2021/5538 Esas, 2021/7409Karar sayılı kararı ile, tarafların asıl dava konusu Merkez Bankasındaki euro cinsi hesaba yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, Merkez Bankası’nda bulunan paradan 5.379,14 Euro artık değerden katılma alacağının kabulünün yerinde olduğu, ancak Mahkemece bu alacak kalemi için toplam ne kadar alacağın belirlendiğinin ve kabul edildiğinin, talep miktarı dışında kalan alacak miktarının ne kadar olduğunun hükümden anlaşılamadığı, Mahkemece Merkez Bankası’nda bulunan para yönünden toplam alacak miktarı belirlendikten sonra kabul edilen alacak miktarı açıkça yazılarak karar verilmesi gerekirken, açık ve anlaşılır olmayacak şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmesi belirtilerek onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; davacı- davalı erkeğin tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair Mahkemenin 2012/504 Esas, 2020/248 Karar sayılı ilamı kesinleştiğinden bu konuda tekrar karar verilmesine yer olmadığına; … erkeğin 5656 ada 8 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden 110.000,00 TL katılma alacağı olduğuna ve bu alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsline dair Mahkemenin 2012/504 Esas, 2020/248 Karar sayılı ilamı kesinleştiğinden bu konuda tekrar karar verilmesine yer olmadığına, … erkeğin Merkez Bankası hesabındaki para yönünde katılma alacağı talebinin kabulü ile; bu hesapta bulunan para yönünden 5.379,14 Euro katılma alacağının, davacı birleşen dosya davalısının ıslah dilekçesi uyarınca 07.11.2019 tarihindeki T.C.M.B. kuruna göre hesap edilen 34.182,00 TL olarak işbu karar tarihi olan 01.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; birleşen dava yönünden de davalı-davacı kadının davasının kabulüne ve bu dava yönünden hesaplanan yargılama giderlerine ilişkin Mahkemenin 2012/504 Esas, 2020/248 Karar sayılı ilamı kesinleştiğinden bu konularda tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili ve … erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin taşınmazlar ilgili hükmünün doğru olduğunu, banka hesabı yönünden verilen kararda sanki daha önce verilmiş ve kesinleşmiş karar yok gibi yeniden avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemenin bozmaya uygun karar vermediğini, … erkeğin icraya koyarak yargılama giderleri, vekâlat ücreti dahil tüm alacaklarını aldığını, katılma alacağının kalmadığını, hatalı karar verildiğini, kararın kaldırılarak karardaki (3,4,5,6,7,8) nolu bentlerin kaldırılması ve banka hesabındaki tedbirin kaldırılarak, bankadaki paranın müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. … erkek vekili temyiz dilekçesinde; 14.04.2022 tarihli ek hesap raporu tarihindeki euro kuruna göre katılma alacağının 86.227,61 TL olarak belirlendiğini, Mahkemece 86.227,61 TL alacağın olduğunun tespit edilerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması gerektiğini, harç ve yargılama giderlerinin de yanlış hesaplandığını, her ne kadar kesinleşmiş ise de kesinleşen yönlerden de eksik araştırma ve inceleme yapıldığını, hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, taşınmazların değerinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, alacak miktarı, kesin hüküm ve usuli kazanılmış hak, icranın iadesi noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil mümkün olmaması halinde katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin (AAÜT) 13 üncü maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 40 ıncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarih ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı, icra dosyasına yapılan ödemenin 2004 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi uyarınca icranın iadesi kapsamında talep edilebileceği anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadın vekilinin tüm, … erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

3. … erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu banka hesabı yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, tasfiye konusu banka hesabı yönünden tasfiyeye esas alınacak değer belirlenirken, yukarıda izah edilen ilkeye aykırı şekilde, tasfiye konusu banka hesabında bulunan paranın karar tarihinden (01.06.2022) yaklaşık iki buçuk yıl önceki, 07.11.2019 tarihindeki kura göre belirlenen güncel değerine itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır. O halde, Mahkemece, tasfiye konusu banka hesabında bulunan paranın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihindeki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değerleri belirlendikten sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, … erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davada tasfiye konusu banka hesabı yönünden BOZULMASINA,