Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/794 E. 2023/5845 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/794
KARAR NO : 2023/5845
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/599 E., 2022/2426 K.
KARAR : Kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/582 E., 2021/6 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının zina hukuki nedenine dayalı açtığı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği devam ederken erkeğin ortak haneyi terk ettiğini, başka bir kadına ev açtığını, öz halasının kızı ile birlikte yaşamaya başladığını, bu kadından üç çocuğunun bulunduğunu, daha sonra davalının yine başka bir tarihte başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını, bu kadından da bir çocuğunun bulunduğunu, davalının bu suretle müteaddit defalar zina yaptığını, halen bu kadınlarla birlikte yaşadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, para vermediğini, erkeğin çok yüksek gelire sahip olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca, bu talep kabul görmediği takdirde aynı kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 2.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 25.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkekten büyük olması nedeniyle erkek üzerinde baskı ve hegemonya kurduğunu, nikahın kendisinde kalması koşuluyla başka kadınla yuva kurmasına rıza gösterdiğini, aynı binada iki ayrı dairede yaşamaya başladıklarını, davacı kadın ile erkeğin beraber olduğu kadının birbirlerine gidip geldiğini, diğer kadından çocuklarının dünyaya geldiğini, daha sonra bu kadının rahim kanseri hastalığına yakalandığını, bunun üzerine erkeğin 3. kez yuva kurmak durumunda kaldığını, yine eşinin rızası ile yuva kurduğunu, kadının erkeğin bu davranışlarını affettiğini ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sadakatsiz olduğu, birden fazla kişiyle kadını aldatarak bu kişilerden çocuk sahibi olduğu, ancak kadının zina hukuki nedenine dayalı davasını hak düşürücü süre içerisinde açmadığının anlaşıldığı, erkeğin bu eylemlerini açık bir şekilde affettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davası yönünden yapılan değerlendirmede erkeğin eşine ve çocuklarına psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığı, sadakatsiz davrandığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının zina hukuki nedenine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşecek olması nedeniyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadına ait bir kusurlu davranışın erkek tarafından ispatlanamamış olması nedeniyle erkeğin karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının zinaya dayalı davanın reddi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin S.G isimli kadından 3 çocuğunun olduğu, S.A isimli kadından ise 1 çocuğunun olduğu, kadının dava dilekçesinde öncelikle zina nedeniyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ettiği, toplanan delillerden erkeğin Sevim A. isimli kadın ile yaşamaya devam ettiği, bu durumun erkeğin zinasına delalet teşkil ettiği, İlk Derece Mahkemesince kadının zina sebebine dayalı davasının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusurlu davranışlarına göre kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının zinaya dayalı davasının kabulü yerine evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi, yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının zinaya dayalı davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin pamuk, buğday ve mısır alanlarını içeren geniş tarım arazilerine sahip olduğunu, aynı zamanda gıda toptancılığı yaptığını, artan gıda fiyatları ile olağanüstü gelire sahip olduğunu, …’ın en zenginlerinden olduğunu ileri sürerek kararın kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının erkeğin davranışlarını affettiğini, beraber olduğu kadınlarla yaptığı düğünlere katılarak durumu hoşgörü ile karşıladığını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumlarına göre kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin zinasının ispatlanıp ispatlanmadığı, zinanın devam edip etmediği, hak düşürücü süresinin işleyip işlemeyeceği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile nafaka ödenmesine ilişkin yasal şartların oluşup oluşmadığı ile oluştu ise miktarların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (2), (3) üncü paragraflarda belirtildiği üzere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Yusuf’a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Birsen’e geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.