Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/791 E. 2023/1000 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/791
KARAR NO : 2023/1000
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/257 E., 2022/239 K.
DAVA TARİHİ : 04.04.2013
KARAR : Kısmen kabul – kısmen ret

Taraflar arasındaki boşanma ve boşanmanın fer’îleri davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 08.07.2012 tarihinden itibaren evli olduklarını, çocuklarının bulunmadığını, davalı tarafın, davacıya ait telefon ve davacı adına kayıtlı hattı kullandığını, … isimli kişiye arkadaşlıktan öte bir duygu beslediğini, telefon ile sürekli görüştüklerini, duygusal ve cinsel manada ilişki kurduklarını, davalı tarafın davacı yana beslemediği sevgiyi ve aşkı sevgilisinden esirgemediğini, tarafların 8 aylık evliliklerinin son 4 ayını ayrı yataklarda geçirdiklerini, davalının davacı yanın cinsel isteklerini hep geri çevirdiğini, davalının … adlı sevgilisinin kendisine mesaj yoluyla gönderdiği fotoğrafını , telefonunun ekranına duvar kağıdı yapmaktan çekinmediğini, … isimli kişi ile … ilçesinden ayrıldığını, davacı tarafın bu durumdan sonradan haberdar olduğunu, davalının bu davranışlarının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sadakat yükümlülüğüne aykırı nitelik taşıdığını iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını ve taleplerini kabul etmediklerini, boşanmayı müvekkilinin de istediğini, davacının davalıya evliliği boyunca sevgi ve ilgi vermediğini, değer vermediğini, kısıtladığını, yoğun baskı altında tutulduğunu, şiddet uyguladığını, hakaret, şantaj ve tehdit ettiğini bağımsız ikametgah temin etmediğini, kök ailesi ile birlikte oturduklarını, ters ilişkiye zorladığını, bir yere gitmesine izin verilmediğini, yakın akrabaları teyzesinin çocukları ile davalının evine gelemez olduklarını, davalının sosyal çevresinden koparıldığını, yalnızlığa itildiğini, davalının lenf ameliyatı geçirdiğini, ameliyat sırasında davacı eşin yanında olmadığını, yanında olmamasının yanında … garajından eve kadar davalının tek başına yürüyerek eve gittiğini, mahrem konuları ailesine anlattığını, evlilik birlikteliğinin sarsılmasında davacı erkeğin kusurlu olduğunu iddia ederek tarafların boşanmalarına, davalı lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakası 400,00 TL yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemece,evlilik birliğinin devamı süresinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan davalı kadının bu davranışının evliliği temelden sarsıcı nitelikte olduğu ve bu olaya davalının kadının kusurunun sebebiyet verdiği, davalı kadının iddialarının sübuta erdiği bir an için kabul edilse bile bu olgular karşısında daha ziyade sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan eşin kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminat, davacı erkeğin maddî tazminat taleplerinin reddine, davalı kadının tedbir, yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı vekili yararına vekâlet ücreti verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 04.11.2015 tarih, 2015/4535 Esas, 2015/20260 Karar sayılı ilamı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğini, davacı kocanın boşanma sonucu maddî desteğini yitireceğinden davacı erkek yararına maddî tazminat da verilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının kusurlu olduğu kabul edildiği davacının aldatılması olayının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alındığında, davacı yararına hükmedilen manevî tazminatın fazla olduğu, davalı kadının tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde olmadığına karar verilerek direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.03.2021 tarihli, 2017/2-2713 Esas – 2021/348 Karar sayılı ilâmı ile direnme kararının erkek lehine maddî tazminat karar verilmesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden direnme kararının yerinde olmadığına kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası kararına yönelik direnme kararı uygun bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, karar verilerek bozma nedenine göre davanın esasına yönelik temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.

3. Dairemizin 01.03.2022 tarihli ilamı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından davacı erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarına ve maddî tazminat talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Dairemizin 04.11.2015 tarihli bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı bozulduğu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen bu karara karşı taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla bu yönlerden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine ve davalı kadının tedbir nafakasının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu yönden onanmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının daha az kusurlu taraf olarak tazminat isteminde haklı olduğu, boşanma nedeniyle yeni bir ev düzeni kurma, eşya alma gibi çeşitli maddî ihtiyaçlarına karşılık harcama yapacağı ve bu hususlarında maddî bir külfet doğuracağı izahtan varestedir. Ancak bu hususa yönelik tazminat belirlemesinde davacının tamamen kusursuz olmadığı, Yargıtay’ca onanan kusur oranlarına göre az kusurlu taraf olduğu, davalının ekonomik gücüne orantılı bir tazminata hükmolunması gerektiği hususları ile hakkaniyet ölçüsünde 3.000,00 TL maddî tazminata davacı tarafın daha az kusurlu taraf oluşu, davalı tarafın davacıyı aldatması nedeniyle boşanmalarına hükmolunduğu gözetilerek davacının kişilik haklarına saldırı gerçekleştiği ve eşi tarafından kendisine yaşatılan ve boşanmalarına sebebiyet veren olaylar nedeniyle manevî acı ve ızdırap çekmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında 5.000.00 TL manevî tazminata ve davacı erkek ve davalı kadın yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; davalı kadının ağır kusurlu olduğunu tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının çok az olduğunu beyan ederek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

2. Davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasındaki tarihlere göre tazminat miktarlarının fazla olduğunu, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve hiçbir gelirinin olmadığını bu nedenle tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, asıl davada vekâlet ücreti takdir edildiğini tazminatın fer’î bir alacak olduğunu vekâlet ücreti takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı ve boşanmanın fer’î taleplerinin kabulü nedeniyle bozma sonrasında yeniden vekâlet ücreti takdir edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi, 330 uncu maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 20.11.2021 tarihli ve 03.09.2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin tüm; davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma davalarında vekâlet ücreti davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Tarafların kusur durumunun vekâlet ücretinin tayinin de bir önemi olmadığı gibi, boşanmanın fer’î (eki) niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde de bunlar için ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemez. Açıklanan nedenlerle, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği, Mahkeme kararına taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulduğu, Dairemiz kararı ile erkek yararına maddî tazminat verilmesi şartlarının oluştuğu ve manevî tazminat miktarının fazla olduğu, davalı kadının tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmediği gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, Mahkemece bozma ilamına direnildiği ve kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde olmadığına karar verilerek direnme kararı incelenmek üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.03.2021 tarihli kararı ile erkek lehine maddî tazminata karar verilmesi ve manevî tazminatın miktarı yönünden direnme kararının yerinde olmadığına, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası kararına yönelik direnme kararı uygun bulunduğundan temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderildiği, Dairemizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen karara karşı taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığı erkeğin maddî tazminat talebi ve erkek yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarına yönelik inceleme yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine ve kadının tedbir nafakasının reddine yönelik temyiz itirazlarının ise onanmasına karar verildiği, Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada az kusurlu erkek yararına 3.000,00 TL maddî tazminata, davalının kadının sadakatsizliği nedeniyle erkeğin kişilik haklarına saldırı gerçekleştiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, davacı ve davalı vekiline vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

3.Mahkemece bozma öncesinde, boşanma ve vekâlet ücreti yönünden verilen karar Dairemizin 04.11.2015 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği halde Mahkemece bozma sonrası verilen kararda da yeniden vekâlet ücretleri yönünden hüküm kurulmuştur. Kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, kadının, erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz edenin sıfatına göre erkek yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Mahkeme kararının davacı erkek yararına hükmedilen vekâlet ücreti yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı erkek vekilinin tüm, davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

İstek halinde temyiz peşin harcının davalıya iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.