Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7902 E. 2023/5431 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7902
KARAR NO : 2023/5431
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2083 E., 2023/1127 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/661 E., 2022/425 K.

Taraflar arasındaki tanımanın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı …’in 2014 yılında birlikte yaşadıklarını, daha sonra davalının hamile olduğunu söylediğini, 25.02.2015 tarihinde dünyaya gelen…’un müvekkilinden olduğunu söylediğini, bu nedenle müvekkilinin…’u kendi nüfusuna kaydettirdiğini, doğumdan kısa süre sonra davalının bebeği de alarak izini kaybettirdiğini, uzun süre kendilerinden haber alınamadığını, sonraki süreçte çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının birlikte yaşamaya başladıktan 1,5 ay sonra davalının hamile olduğunu bildiğini beyan ederek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı ile evlendiği, davacının evlenirken davalının hamile olduğunu bildiği, çocuğun doğumundan sonra çocuğu kendi üzerine kayıt ettirdiği, dinlenen davalı tanıklarının beyanlarında da davacının davalı ile evlenmeden önce davalının hamile olduğunu bildiğini, bu hususun davacı tarafından kabul edilerek hamile olmasına rağmen davalı ile evlendiğini beyan ettikleri görülmüş olup davacının açmış olduğu soybağının reddi davasının 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ret gerekçesinin doğru olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tanımanın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, Mahkemece hukuki nitelendirmenin doğru yapılıp yapılmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 295 inci, 297 nci, 298 inci, 299 uncu, 300 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.4721 sayılı Kanun’a göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında evlilik içinde doğmayla, babalık karinesine dayalı olarak hukuken kurulmuş bulunan soybağı ilişkisinin ortadan kalkması ancak soybağının reddi ile söz konusu olabilmektedir. Soybağının reddi davasının başarıya ulaşarak çocuk ile babası arasındaki soybağının ortadan kalkması sonucunda çocuk, baba yönünden soybağı bulunmayan çocuk statüsüne girer. Kişinin genetik-biyolojik kökeni kendisine ait olmayan çocuğu reddetme hakkı en temel haklarından birisidir.

2.Baba ile çocuk arasında soybağı kurulmasının yollarının biri de tanıma olup, tanıma 4721 sayılı Kanun’un 295 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Tanıma; babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla soybağının kurulmasıdır. Kurulan bu soybağının açılacak iptal davası ile kaldırılması mümkündür. Aynı Kanun’un 297 nci maddesinde tanıyanın iptal davası açma hakkı düzenlenmiştir. İlgili madde ile tanıyanın tanıma beyanındaki irade sakatlıklarına dayanak açacağı iptal davası ile tanımayı geçersiz hale getirmesine olanak tanınmıştır. Tanıyanın; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle açacağı tanımanın iptali istemli dava anaya ve çocuğa karşı açılmalıdır ve ana ve çocuk arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır.

3. Yine diğer davalarda olduğu gibi bu tanımanın iptali davasında da hak düşürücü süre bulunmaktadır. 4721 sayılı Kanun’un 300 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise bu süreler geçtiği halde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.

4.Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı …’in gayrıresmi birliktelik yaşadıkları ve soybağı düzenlenen küçüğün de evlilik birliği içinde doğmadığı, davacı tarafından 26.02.2015 tarihli tanıma belgesi ile davacının nüfusuna kaydedildiği anlaşılmaktadır.

5.Yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında davanın “tanımanın iptali” davası olmasına rağmen yanılgılı değerlendirmelerle soybağının reddi davası olarak nitelendirilmesi ve soybağının reddine ilişkin hükümlerin uygulanması isabetsizdir. O halde Mahkemece yapılacak iş, davanın tanımanın iptali davası olduğu gözetilerek 4721 sayılı Kanun’un 300 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları değerlendirilerek karar vermekten ibarettir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.