Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7555 E. 2023/5799 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7555
KARAR NO : 2023/5799
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/286 E., 2023/1064 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Çanakkale 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/403 E., 2020/682 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin asabi, agresif ve saldırgan olduğunu, müvekkilini aşağıladığını, kıskanç olduğunu, müvekkilini ölümle tehdit ettiğini, müvekkilinin ailesine karşı hakaretlerde bulunduğunu, beddua ettiğini, tehdit ettiğini, müvekkiline kötü muamelede bulunduğunu, hakaret ettiğini, hor gördüğünü, uzun süreler küs kaldığını, psikolojik baskı yaptığını, durdur yere müvekkiline “gözüm dışarı kayacak, başka kadınları tercih edebilirim” dediğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadının agresif, ani sinirlenen, sert üslüplu biri olduğunu, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğini, müvekkilinin bilgisi dışında tayin tercihinde bulunduğunu, kadının babasının büyü, muska işleri ile uğraştığını, müvekkilinin bir çok kez evde muska bulduğunu, kadının ailesinin müvekkiline hakaret ettiğini, darp etmeye çalıştıklarını, müvekkilinin anneannesinin cenazesine katılmadığını, müvekkilini aşağılayıp, tehdit ettiğini, hırsızlıkla itham ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadının babasını büyücülük ve muska gibi eylemleri ve kendilerinin boşanmalarını amaç edindiği yönünde kadını da ağır derecede rencide edici iddia ve tutumları olduğu, kadının babasını tehdit ettiği, kadının ise, erkeği ve ailesini hakir gördüğü, bu kapsamda ortak yaşamı temelinden sarsacak ve birliğin devamına olanak vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunduğu, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğu, taraflar yararına tazminat koşulları oluşmadığı, kadının öğretmen olduğu aylık 3.100,00 TL gelir elde ettiği, kadının üzerine 1 adet bağımsız bölümün kayıtlı olduğu, erkeğin ise Hava Radar Komutanlığında Astsubay olduğu aylık 5.000,00 TL gelir elde ettiği, kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için hüküm altına alınan aylık 500,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibari ile aylık 750,00 TL’ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2- Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk yararına hüküm altına alınan nafakanın miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2-Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü koşullarının, taraflar yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,

3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kayınbabasına küfür ve tehdditte bulunan, kayınbabasının muska ve büyü işleri ile uğraştığını ve eşi ile aralarını bozduğunu söyleyen, kadına beddua eden erkek ile babasının birliğe müdahalesine sessiz kalan, erkeğe bağırıp, hakaret eden, erkeğin annesine de “ayağındaki donu dahi alacağım, evi cehennem edeceğim” şeklinde sözler söyleyen kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.