Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7549 E. 2023/5428 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7549
KARAR NO : 2023/5428
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1290 E., 2023/1609 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/233 E., 2023/82 K.

Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı …’ın 1997 yılında boşandıklarını, evlilik içinde doğan …in müvekkilinin aile kütüğüne kayıtlı olduğunu, müvekkilinin çocuğun kendisinden olmadığına dair şüphe içinde olduğunu, 2012 yılında dava açtığını, süre nedeniyle ve kanıt yokluğundan reddine karar verildiğini, Şevval Özcanbaz’ın sorunlu birisi olduğunu, müvekkilinin kendisinin babası olmadığı halde babası olarak kayıtlı olmayı da istemediğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, esas yönünden ise açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, soybağının doğru olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında daha önce soybağının reddi davasının görüldüğü, … 5. Aile Mahkemesinin 2012/726 Esas, 2012/1104 Karar sayılı ilamıyla hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleşerek kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi ile davanın daha önce aynı konuda kesin hüküm bulunması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, müvekkili tarafından daha önce açılan davada verilen kararın da hukuka aykırı olduğu, hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmişse de aslında hak düşürücü sürenin geçmediğini, DNA testi yapılmadığından öğrenmenin gerçekleşmediğini, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, soybağının reddi davasının kamu düzeninden olduğunu, nesep karışıklığının önlenmesinin kamu yararı gereği olduğunu, soybağının reddi davasında hakimin maddî olguları resen araştırması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, soybağının reddi davalarının kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı, maddî anlamda kesinleşen bir mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunun başka aynı dereceli bir mahkemede açılan davada ileri sürülüp sürülemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi, 303 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.