Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/745 E. 2023/3753 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/745
KARAR NO : 2023/3753
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3027 E., 2022/3328 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeksizin kesinleşen yönler dışında kaldırılarak kaldırılan yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka kişilerle telefonda ve sosyal medyada görüştüğünü, üçüncü kişinin kadını gece 3.00’da aramasının aralarında yaşanmışlık olduğunu gösterdiğini ileri sürerek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davalı kadın vekili karşı dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, 24.05.2019 günü iş yerine gelerek darp ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, tüm parasını define arama işine harcadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadını yaptığı ibadetlerden dolayı aşağıladığını ve 05.09.2019 tarihinde kadının eşyalarını almak için eve gittiğinde evde başka kadınla olduğuna şahit olunduğunu ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.03.2021 tarih ve 2019/402 Esas, 2021/175 Karar sayılı kararı ile; erkeğin kadının zina yaptığını ispatlayamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı, taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan ve hakaret eden erkeğin ağır, güven sarsıcı davranışları olan kadının az kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; erkeğin zina sebebine dayalı davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar… ve… …’nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının devamına, kararın kesinleşmesinden sonra toplam 1.200,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından kadının davası ve fer’î taleplerinin kabulü, erkeğin zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.10.2021 tarih ve 2021/1727 Esas, 2021/2857 Karar sayılı kararı ile, velâyet konusunda anne ve çocuklarla görüşülüp rapor alınmadan, sadece baba ile görüşülerek düzenlenen rapora göre karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile, istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere, kararın kaldırılarak kaldırılan yönlerden kararda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin kadının zina yaptığı iddiasını ispatlayamadığı, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin ilk kararına karşı istinafa başvurulmayarak erkeğin bu sebebe dayalı davasının kesinleştiği, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kesinleştiğinden kadının davasındaki boşanma hükmü hakkında da karar verilmesine yer olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan ve hakaret eden erkeğin ağır, güven sarsıcı davranışları bulunan kadının az kusurlu olduğu, uzman raporları ve çocukların anne yanında düzenleri bulunması dikkate alındığında velâyetlerinin anneye verilmesinin uygun olacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; erkeğin zina sebebine dayalı davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar… ve… …’nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakasının devamına, kararın kesinleşmesinden sonra toplam 1.200,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden kadının kusurlu olduğunu ve davasının reddi gerektiğini, erkek hakkındaki ceza mahkemesi hükmünün kesinleşmediğini belirterek zinaya dayalı davanın reddi, kadının davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve velâyet yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek zinaya dayalı davanın reddi, kadının davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve velâyet yönlerinden temyiz buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin zinaya dayalı davasını ispat edip edemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına kusur olarak yüklenebilecek başka vakıa olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak tarafların tazminat talepleri hakkında kurulan hükümlerin doğru olup olmadığı, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin koşulları varsa miktarlarının fazla olup olmadığı ve ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.