Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/734 E. 2023/3746 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/734
KARAR NO : 2023/3746
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2590 E., 2022/3483 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın dava ve vekili cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, eşine tehdit ve hakaretleri olduğunu, çalıştığı dönemde kadının maaş kartını alarak maaşını harcadığını, iki yıldır cinsel ilişkiye girmediğini, uygunsuz internet sitelerine girerek başka erkeklerle yazıştığını ve kadının eşinin başka erkeklerle cinsel ilişkiye girdiğini öğrendiğinde evden ayrılmak zorunda kaldığını, erkeğin erkeklerden cinsel yolla bulaşan hastalık nedeniyle ameliyat olduğunu ve erkeğin kadının ziynetlerini haber vermeden evden alarak bozdurduğunu ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 6 adet her biri 15 gr 22 ayar bilezik ve 5 adet çeyrek altının aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmazsa bedeli karşılığı olarak şimdilik 5.000,00 TL’nin kadına ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının bankamatiğe gitmek istemediği için maaş kartını rızasıyla erkeğe verdiğini, cinsellikten kaçınanın kadın olduğunu, ortak çocuğa şiddet uyguladığını, erkeğin ailesi ile görüşmediğini, çocuğu da aile ile görüştürmediğini, erkeğin cinsel yolla bulaşan hastalık nedeniyle değil hemoroid sorunu nedeniyle ameliyat olduğunu ve kadının işten eve dudağı patlamış şekilde gelmesini açıklayamayarak güven sarsıcı davrandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda başka erkeklerle yazışmak ve ilişkiye girmek suretiyle sadakatsiz davranan, eşine fiziksel şiddet uygulayan ve eşinin rızası hilafına maaş kartını alan erkeğin ağır, eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen ve erkeğin kız kardeşini eve kabul etmeyen kadının az kusurlu olduğu, uzman raporları uyarınca çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ve çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olduğu, kadın yararına tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu ve kadının ziynet alacağı davasını dosya kapsamındaki tanık beyanları ile ispatlayamadığı gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına dava tarihinden 18.01.2022 tarihine kadar aylık 300,00 TL ve 18.01.2022 tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına dava tarihinden 18.01.2022 tarihine kadar aylık 500,00 TL ve 18.01.2022 tarihinden itibaren aylık 600,00 tedbir ve aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın, tazminatlara kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine, iştirak ve yoksulluk nafakalarına her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına ve kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına az da olsa kusur yüklenmesinin doğru olmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, paranın alım gücü karşısında nafakaların ve tazminatların miktarının düşük kaldığını ve ziynet eşyalarının erkek tarafından bozdurulduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının iddialarının ispatlanamadığını, kadının kusurlu olduğunu, davanın ve kadının tazminat taleplerinin kabul edilmesinin doğru olmadığını belirterek boşanma davasının tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek boşanma davasının tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, boşanma davasının ve kadının kendisi ve ortak çocuk yararına talep ettiği nafakalar ile tazminat taleplerinin kabul edilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve kadının ziynet alacağı davasını ispatlayıp ispatlamadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 2 nci, 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 327 nci ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.