Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/729 E. 2023/3639 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/729
KARAR NO : 2023/3639
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1255 E., 2022/2758 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin tekstil atölyesinin olduğunu, birlikte çalıştığı bir kadınla eşini aldattığını, evinin, eşinin, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığını, faturaları ödemediğini, bozulan ev eşyalarını tamir ettirmekten dahi kaçındığını, umursamaz olduğunu, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, biriken fatura borçları nedeniyle hapse girmesin diye kadının kardeşinin 19.600,00 TL para gönderdiğini, sonradan evin geçimi için yine kadının babasının da para gönderdiğini, eşinden gizli ev aldığını ve adına yapmadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, tarafların 1 senedir ayrı yaşadıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 2.000,0 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,0 TL maddi ve 100.000,00 manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek ekili cevap ve arşı dava dilekçesinde özetle; kadının sorumluluklarını yerine getirmediğini, güler yüz göstermediğini, evin temizlik, yemek gibi işlerini yapmadığını, bu nedenle eve misafir dahi çağıramadığını, başka erkeklere sürekli baktığını, bu konuda kendisini uyardığını ancak hareketlerinde düzelme olmadığını elirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ileerkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, maddi yükümlülüklerini yerine getirmediği, faturaları ödememesi nedeniyle evin suyunun kesildiğini kadının ise temizlik ve yemek gibi ev işlerini eksik yaptığı, müşterek çocuğun temizliğine yeterince dikkat etmediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velayetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velayet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, hükmedilen nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velayet kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, hükmedilen nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadının reddedilen tazminat taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 176, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50, 51, 52 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

1