Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7230 E. 2023/4731 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7230
KARAR NO : 2023/4731
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/979 E., 2023/966 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bergama 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/115 E., 2023/149 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenemesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne ve tarafların ortak çocuğu ile davalı baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı baba vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma yapılabilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı tarafın duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı anne vekili dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında iki haftada bir kez salı günü sabah saat 10.00’dan çarşamba günü sabah saat 11.00’e kadar ve iki haftada bir cuma günü akşam saat 18.00 ile saat 21.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, protokol hükmünün çocuk yararına olmadığının zamanla anlaşıldığını, protokol tarihinde henüz yedi aylık olan çocuğun yaşı itibariyle anneye bağımlı olduğunu ve annesi ile bağının iki haftada bir kesintiye uğradığını ve annenin boşanmayı biran önce sağlamak için sağlıklı düşünemeden karar verdiğini iddia ederek; ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini ve geçici tedbir alınarak şimdilik yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; annenin anlaşmalı boşanma kararını çocukla kurulan kişisel ilişki yönünden istinafa götürdüğünü ve akabinde de istinafından feragat ettiğini, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin 10.02.2022 tarihinde kesinleştiğini, kişisel ilişkinin kesinleşmesinden oniki gün sonra da işbu davanın açıldığını, annenin epilepsi hastası olması ve ilaçlar kullanması nedeniyle çocuğu emzirmediğini, çocuğun beslenmesi ve bakımının baba ve onun ailesi tarafından da sağlanabileceğini ve iki haftada bir kurulan kişisel ilişkinin anne ile çocuk arasındaki bağı kesintiye uğratmadığını iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun huzurunun kişisel ilişki nedeniyle tehlikeye girdiğinin dosya kapsamındaki uzman raporları ve tanık beyanlarıyla kanıtlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı anne vekili istinaf dilekçesinde özetle; uzman raporunda çocuğun yaşı gereği annesinden tüm gece ayrı kalmasının gelişimini olumsuz etkileyeceğinin belirtildiğini, karada rapordaki görüşe itibar edilmemesinin gerekçelendirilmediğini ve 22 aylık olan çocuğun babasıyla yatılı olarak kişisel ilişki kurmasının üstün yararına aykırı olacağını belirterek; tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çocuğun içinde bulunduğu yaş dikkate alındığında bu aşamada çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olabileceğinin ve üstün yararına aykırı olacağının uzman heyetinin sosyal inceleme raporunda belirtildiği ve her ne kadar uzman raporunda kişisel ilişkinin her hafta salı günleri saat 09.00 ile saat 18.00 arasında olacak şekilde düzenlenmesi önerilmiş ise de, her hafta kurulacak kişisel ilişkinin velâyet hakkı sahibinin velâyet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacağı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, velâyeti annede bulunan ortak çocuk Ecrin ile davalı baba arasında her ayın ikinci ve dördüncü haftası salı günleri saat 9.00’dan saat 18.00’e kadar yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına ve kararın hükmün kesinleşmesine kadar tedbiren uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hakkaniyete uygun olmadığını, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girdiğinin ispatlanmadığını, annenin çocuğu emzirmediğini ve boşanma kararının kesinleşmesinden çok kısa bir süre sonra işbu davayı açarak baba ile çocuğun ilişkisine engel olmaya çalıştığını ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu ile davalı baba arasında Bölge Adliye Mahkemesince kurulan kişisel ilişki hükmünün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 323 üncü ve 324 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü maddesi ve 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı baba vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.