Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/711 E. 2023/3587 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/711
KARAR NO : 2023/3587
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1606 E., 2022/2636 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 11. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, sürekli hakaret, tehdit uyguladığını, cebir kullanarak ters ilişkide bulunduğunu bu sorunlardan dolayı müvekkilinin babasının evine gittiğini ve psikolojik tedaviye başladığını, davalının müvekkilinin evine dönmesi için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davalının evde intihara teşebbüs ettiğini, davalının kapının kilidini değiştirerek müvekkilinin eve girmesini engellediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının doğru olmadığını, kendi isteği ile evden ayrıldığını, … 7. Aile Mahkemesinin 2019/436 D. İş dosyası ile davacıya 24.09.2019 tarihinde terke dayalı olarak evine dönmesi için ihtar çekildiğini, davacının evine dönmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davalının eşine karşı zorla ters ilişkide bulunduğunu iddia etmiş ise de dosya arasına alınan … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Biriminin 04.10.2019 tarihli raporunda davacının yapılan genel muayenesinde travmatik bir bulguya, darp ve cebir izine rastlanmadığı, genital muayenesinde lezyona rastlanmadığı, anal muayenesinde de livata eylemini destekleyecek bir bulguya rastlanmadığı, tanıkların ters ilişkiye dair herhangi bir bilgilerinin olmadığı, davacının ablası olan tanığın da bilgisinin duyuma dayalı olduğu anlaşılmakla ters ilişki iddiası ispatlanamamış, ancak davalı erkeğin cinsel şiddet uyguladığı dinlenen tanık beyanlarıyla anlaşılmış olup davacı tanıklarının ısrarlı ve aynı yöndeki beyanları ile davacı kadının gördüğü psikolojik şiddet nedeniyle ruh halinde ve kilosunda kısa zamanda aşırı değişiklikler olduğu anlaşıldığı, aksi halde davalının cevap dilekçesinde ekinde sunduğu evlilik birliğinin yerinde gittiğine dair fotoğraflardan davacının müşterek haneden ayrılması söz konusu olmayacağı, fakat davalının eşine karşı tanık beyanlarıyla ispatlandığı üzere cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığı, evin kilidini değiştirerek davacının müşterek konuta girmesini engellediği, davacı kadın müşterek haneden ayrıldıktan sonra davalının … 7. Aile Mahkemesi’nin 2019/436 D İş Esas sayılı dosyasında davacıya terk nedeniyle eve dön ihtarı gönderdiği, davacının buna olumsuz yanıt verdiği anlaşılmakla terk ihtarı çekilmesi, ihtar çeken eş için karşı tarafın ihtardan önceki kusurlu davranışlarını affedilip, hoşgörüyle karşılandığına ve bu nedenle yeniden birlikte yaşama isteğine ilişkin irade açıklaması niteliğinde olup davalı koca ihtardan önceki nedenlere dayanarak davalı kadına kusur atfedemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarının yetersiz olduğu gerekçeleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya sunulan tıbbi rapora göre, davacı kadında cinsel şiddete dair tıbbi bulgu bulunmadığı, sair delillerle de bu husus ispatlanamadığı, tüm bu tespitlere rağmen erkeğin cinsel şiddet uyguladığına dair tanık beyanları bulunduğu belirtilerek erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı olduğu, yine toplanan delillerle erkeğin eşine psikolojik ve fiziksel şiddeti de ispatlanamadığı her ne kadar erkeğin ortak konutun kilidini değiştirdiği belirtilerek kusur isnat edilmiş ise de, erkeğin intihara teşebbüsü akabinde evlerine gelen kolluk görevlileri tarafından kapının zorla açıldığı ve bu nedenle kilidin değiştirildiğinin sabit olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; davalı taraf sadece tazminata ve nafakaya karşı çıktığı için istinaf yoluna başvurduğunu, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer’ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.