YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/707
KARAR NO : 2023/3634
KARAR TARİHİ : 04.07.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1607 E., 2022/2633 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalvaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; asabi bir mizaca sahip olan erkeğin ufak tefek şeyleri bahane ederek sık sık kadını ve çocuklarını azarlayarak hakaret etmek ve dövmek suretiyle manevî ve fiziki şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebebiyle davacı müvekkili tarafından davalı aleyhine 11.09.2017 tarihinde açılan boşanma davasının büyüklerin araya girmesi sonucu davacının davasından vazgeçmesi sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, mahkemenin bu kararından sonra taraflar bir araya geldikten sonra davalının huy ve davranışlarında bir değişiklik olmadığını, davacının zaman zaman iş buldukça bahçede çalışarak elde ettiği parayı elinden aldığını, davacıya psikolojik şiddet uygulamaya devam ettiğini, her fırsatta sık sık “seni adi, şerefsiz kadın” diye tehdit ve hakaretler ettiğini, anlaşmalı boşanma dava dilekçesini zorla kadına imzalattığını, bu dilekçeyi devamlı baskı aracı olarak kullandığını, buna karşı çıkan çocuklarına şiddet uyguladığını, en son küçük kızı…’yi yumruk atmak suretiyle yaraladığını, sosyal medya paylaşımları yolu ile davacının babası olan…. hakkında pek çok kez tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, davalının geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda müşterek evi terk ettiğini, tarafların halen 4 aya yakın bir zamandır ayrı yaşadıklarını, kadın da baba evine sığındığını ve halen çocukları ile birlikte baba evinde yaşadıklarını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı erkek tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaretlerde bulunduğu, boşanma hususunda zorla kağıt imzalatmaya çalıştığı ve ortak çocukları…’ye şiddet uyguladığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocukların velâyetinin belirlendiği, ortak çocuk…’nin ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne , tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk…’nin velâyetinin anneye, Veysel Efe’nin velâyetinin ise babaya verilmesine, tarafların kendisine velâyet verilmeyen çocukla kişisel ilişkisinin kurulmasına, ortak çocuk… için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın için 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde .davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları, ortak çocuk…’nin velâyeti, kişisel ilişki ve ortak çocuk lehine hükmedilen nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.