YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/705
KARAR NO : 2023/2454
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2051 E., 2022/2552 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1028 E., 2021/357 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davacı erkek vekilinin diğer, davalı kadın vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; müvekkilinin diş hekimi, davalının ise ev hanımı olduğunu, geçen zamanda taraflar arasında mizaç ayrılığı ve buna bağlı olarak taraflar arasında geçimsizliğin körüklendiğini, sürekli olarak tartıştıklarını, davalı kadının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, sinirlendiğinde eşyaları sağa sola fırlatıp kırdığını, kendisini balkona kilitlediğini, aşırı güvensizliği olduğu ve sürekli kontrol altında tutmaya çalıştığını, günlük baktığı hastaları dahi kontrol ettiğini, ailesi ile yalnız görüşmesini eve misafir çağırmasını, arkadaşları ile görüşmesini yasakladığını, bunları yapınca hakaret ettiğini, sık sık telefonla arayarak müvekkilini rahatsız ettiğini ve kavga çıkardığını bu olayların artık dayanılmaz bir hal aldığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuk Ege’nin velâyetinin müvekkiline verilmesini, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminat verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davacının evliliğin ilk yıllarından sonra müvekkiline duygusal şiddet (… görme, aşağılama, küçültücü davranışlarda bulunma) uygulamaya başladığını, davacının “Ben özel günleri sevmem” diyerek yıl dönümü ve doğum günlerinde müvekkiline hiçbir hediye almadığı gibi kutlama ihtiyacı dahi duymadığını, davacının katıldığı yemekler ve seminerlere müvekkilini götürmek istemediğini, sürekli abisi ile vakit geçirdiği, aile ile yenilen akşam yemeklerinin oldukça azaldığını, annesine şiddet uygulandığını gören oğullarının babasına engel olmak için balkona kilitlediğini, hastalandığında hastaneye dahi götürmediğini, diş hekimi bir kadınla sosyal medyada aşk şiirleri ve duygusal şiirler paylaştığını, gece yarısı bu kadınla mesajlaştığını, müvekkilinin kesinlikle boşanmak istemediğini bu nedenler ile davacının davasının reddine, müvekkil yararına aylık 3.500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk Ege yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının evlilik birliğinin devamı sırasında eşine yönelik “Sen şerefsizsin, sen erkek misin, sen gerizekalısın” şeklinde hakaret ettiği, buna karşın davacı erkeğin kardeşleriyle daha fazla vakit geçirdiği, eve geç gelerek evlilik birliğinin yükümlülüklerinden kaçındığı, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuk …’in yargılama sırasında ergin olduğu anlaşılmakla velâyet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, ara kararı ile ortak çocuk … için hükmedilen ve 30.03.2019 tarihli ara karar ile artırılarak aylık 1.500,00 TL olarak ödenmesine karar verilen tedbir nafakasının ortak çocuğun ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasına, ara kararında kadın yararına takdir edilen aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin manevî tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispat edilen tüm kusurların kadına yüklenmediğini, kardeşleri ile vakit geçirmesinin kusur olamayacağını, dosyada darp raporu olmasına rağmen kadına fiziksel şiddetin yüklenmediğini, manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek; hükmü kusur belirlemesi ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkek yönünden isnat edilen tüm kusurların dosyada ispatlandığını, erkeğin ortak çocuk tanıklığını etkilediğini, davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek; kararın tümü yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının sürekli olarak eşine hakaret ederek aşağıladığını, tartışma esnasında eşyalara zarar verdiğinin Tanık Yusuf’un beyanı ile toplanan diğer delillerden anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu, erkek yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının oluştuğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile Denizli 4. Aile Mahkemesinin 24.05.2021 tarih, 2017/1028 Esas ve 2021/357 Karar sayılı ilamının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek vekilinin, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebine yönelik istinaf talebinin kabulüyle ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine, davacı erkek vekilinin sair, davalı kadın vekilinin ise tüm istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında husumeti olan erkek eşin kardeşi olan tanık beyanı dışında ispat edilen bir kusurun olmadığını, aile içinde zaten sorunların bu kardeşin Türkiye’ye kesin dönüşü ile başladığını, bu tanığın beyanı ile kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu yine erkek yararına manevî tazminat hükmünün dosya kapsamı ve hakkaniyete uymadığı gerekçesi ile; hükmün tümü yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, erkek yararına hükmedilen manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu, 370 … ve 371 … maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 … maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.