Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7035 E. 2023/4498 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7035
KARAR NO : 2023/4498
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1080 E., 2023/111 K.
KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, karşılıklı davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 200.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, kadın lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/173 Esas, 2021/834 Karar sayılı kararıyla; kadının, eşini esnaf olması ve kendi seviyesinde tahsilli olmadığından dolayı küçümsediği, erkeğin ise sürekli olarak iş değiştirdiği, düzenli bir iş hayatının olmadığı, eşine ekonomik anlamda güven vermediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Elif’ in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden; davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2022 tarihli ve 2022/688 Esas, 2022/720 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi, nafakaların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 03.11.2022 tarihli ve 2022/5854 Esas, 2022/8813 Karar sayılı kararıyla; dinlenen davacı ve davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu gerekçesiyle taraflarca açılan davaların reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl ve karşı davanın reddine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle;evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının geçen zamanda çok düşük kaldığını ve kesinleşme ile kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karşı davanın reddi ve tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.