Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7016 E. 2023/4366 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7016
KARAR NO : 2023/4366
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1475 E., 2023/1546 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1450 E., 2023/352 K.

Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında daha önce kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuk doğduğundan itibaren hiçbir zaman ilgilenmediğini, 21.03.2022 tarihine kadar kişisel ilişki kurmadığını, yaz döneminde çocuğu aldığında davalının çocuğu kendisine teslim ettiğinde kolunda morluklar bacağında kızarıklıklar gördüğünü, müşterek çocuğun morluğu davalının yaptığını söylediğini, bu konuda şikayetçi olduklarını, çocuğun güven kaybı yaşadığını ve babasına gitmek istemediğini, davalının kişisel ilişki kararını kötüye kullandığını ve ortak çocuğun davalının kendisine ayakkabı ile vurduğunu söylediğini iddia ederek müşterek çocuk ile davalı babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını aksi kanaatte kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının fiili livata iddiası nedeni ile yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği, dosya kapsamı itibariyle davacının iddialarını destekler bir delilin bulunmadığı Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda çocukla davalı arasında bir yetişkin ile birlikte yatılı olmadan kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına olacağını bildirildiği, ayrıca davalının sosyal inceleme raporunda alınan beyanında ortak çocukla toplum içinde saatli olarak görüşmek istediğini beyan ettiği gözetilerek, baba ile müşterek çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılması şartları oluşmadığından davacının baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, baba ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin azaltılması talebinin kabulü ile; davalı baba ile müşterek çocuk Fatma Ceylin arasında her ayın 2. haftası Cumartesi günü sabah saat 11.00’den aynı gün öğlen saat 12.00’ye kadar bir yetişkin gözetiminde şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı asıl dilekçesinde özetle; davalı babanın çocuğu ve kendisini tehdit ettiğini, dosya kapsamında belirttiği nedenlerle çocuğu ile babanın görüşmesini istemediğini belirterek kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebiyle kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 25.09.2014 tarihinde evlendikleri, 15.06.2016 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Fatma isimli çocuklarının olduğu, davalı babanın müşterek çocuğun doğumundan sonraki ilk bir kaç yıl çocukla görüşmek için girişimde bulunduğu, sonrasında davalının 2022 yılı mart ayına kadar çocuğu görme girişiminde bulunmadığı, 2022 mart ayından sonra ayda iki defa yatılı olarak görüştükleri, çocuğun kolunda ve bacağında morluklar oluşması nedeniyle davacı kadının davalı hakkında şikayetçi olduğu, halen söz konusu soruşturmanın devam ettiği, uzman raporunda yatısız kişisel ilişki düzenlenmesinin uygun olacağının belirtilmesi, davalı hakkında devam eden savcılık soruşturmasının sonucunun henüz belli olmaması hep birlikte değerlendirildiğinde çocuk ile baba arasında yatısız şekilde kişisel ilişki kurulması ve süresinin yerinde olduğu gerekçesi ile davacının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl temyiz dilekçesinde özetle; babanın çocuğu ve kendisini öldürmekle tehdit ettiğini, babanın çocuğa yönelik fiziksel şiddeti ve ceza soruşturmasına konu davranışları nedenlerle çocuğu ile babanın görüşmesini istemediğini belirterek kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebiyle kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirir olguların ispatlanıp ispatlanmadığı, boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden yapılan düzenlemenin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü maddesi, 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı anne tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.