Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/7010 E. 2023/4369 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/7010
KARAR NO : 2023/4369
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1603 E., 2023/1582 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/499 E., 2023/317 K.

Taraflar arasındaki çocukla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalının istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davacının, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz/katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacının katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının resmi nikahlı eşi ile barışması neticesinde müvekkili ve çocuklarını terk ettiğini ardından velâyetin kendisine verilmesi ve kişisel ilişki tesisi için dava açtığını, velâyeti davacıya verilen tarafların ortak çocukları ile davalı arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, ancak davalının görüş günlerinde çocukları düzenli olarak görmeye gelmediğini, çocukları aldığı zamanlarda ise onlarla ilgilenmediğini, özellikle de kız çocuğunu duygusal olarak ihmal ettiğini, çocukların yanında alkol ve sigara içtiğini belirterek çocuklarla davalı arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı baba davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı taraf her ne kadar çocuklar ile davalı baba arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş ise de çoğun içinde azın da olduğu prensibi gereği, sosyal inceleme heyet raporunda belirtilen gerekçeler dikkate alınarak şahsi ilişkinin çocukların gelişimi için önem ve değeri, davalı babanın davranışının şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması düzeyinde yoğun bir olumsuzluk içermemesi, çocukların babaları ile iletişimlerinin tümüyle kopmaması durumundan dolayı şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması halinin çocukların üstün menfaatine aykırı görülmesi dikkate alınarak kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının uygun olacağı gerekçesi ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine, ortak çocuklar Hasan Baran ve Şevval ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, Konya 6. Aile Mahkemesinin 2021/244 Esas, 2022/53 Karar sayılı dosyasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine; çocuklar ile baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Pazar günü akşam saat 12.00’den aynı gün saat 16.00’ya kadar, dini bayramlarda bayramın 2. günü saat 12.00’den aynı gün saat 16.00’ya kadar, her yıl babalar günü saat 12.00’dan aynı gün saat 16.00’ya kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı annenin mahkeme kararına rağmen çocukları ile kişisel ilişki kurmasının engellendiğini, bu davanın da bu nedenle açıldığını, çocukla baba arasında sağlıklı kişisel ilişkinin baba yanında çocuğun da hakkı olduğu, önceki rapor ile karara gerekçe gösterilen sosyal inceleme raporunun çeliştiğini, davacı kadının asılsız ithamlarda bulunduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gayrıresmi olarak birlikte yaşadıkları, bu birliktelikten Hasan ve Şevval isimli çocuklarının olduğu, tarafların 4 yıl öncesinde ayrıldıkları, mahkemece aldırılan 27.07.2022 tarihli raporda kişisel ilişkinin ilk üç görüşmenin uzman eşliğinde olacak şekilde, sonrasında yatılı olacak şekilde olmasının uygun olacağının belirtildiği, 24.02.2023 tarihli raporda ise yatılı kişisel ilişkinin şu anki düzende uygun olmayacağı, davalı babanın daha öncesinde kurulan kişisel ilişki süresinin daha uzun olmasına rağmen genellikle kısa süreli alışveriş ortamlarında kişisel ilişki sağladığı, bu şekilde çocuklara yeterli zaman ayırmaması, çocukların baba ile görüşmek istemediğini söylemeleri, babanın çocuklara çimtiklemek ve bacağa tekme vurmak suretiyle darp iddiaları birlikte değerlendirildiğinde kişisel ilişkinin kısıtlanmasının doğru ve yerinde olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı baba vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek, dava kısmen reddedildiği halde yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davanın tümden reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir.

2.Davacı anne vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporları ve dosya kapsamından davalının babanın çocukların sosyal kültürel maddî manevî ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeterlilikte olmadığının anlaşıldığı, davalının çocukları ile görüşmek istemediğini, davalı babanın temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin hatalı olduğunu, Mahkemece yargılama giderlerinin de doğru hesaplandığını, davalının temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz dilekçesine cevaplarını sunduklarını ve kararı katılma yoluyla temyiz ettiklerini belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı baba ile ortak çocuklar arasında Mahkeme kararı ile kurulan kişisel ilişkinin azaltılmasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, davanın kısmen kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kurulan yeni kişisel ilişki düzenlemesinin süre yönünden dosya kapsamına ve çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü maddesi, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince kurulan kişisel ilişkideki “akşam” ibaresinin sehven yazıldığının, bu yazım hatasının yine İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2023 tarihli tashih şerhi ile giderildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı baba vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Davacı anne vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Davalı baba vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.