YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6888
KARAR NO : 2023/4948
KARAR TARİHİ : 19.10.2023
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/959 E., 2023/1168 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına -kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, işten ayrıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının müvekkiline hakaret ettiğini, kovduğunu, müvekkiline hiçbir konuda fikrini sormadığını, kadının annesinin uzun süre evlerinde kaldığını, anlaşmalı boşanmak istemediğini, süründüreceğim seni dediğini, kavgacı ve geçimsiz olduğunu, psikolojik rahatsızlığının olduğunu, tedaviyi yarım bıraktığını, şüpheci ve kıskanç olduğunu, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2022 tarih ve 2021/219 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararı ile; Kayseri 9. Aile Mahkemesinin 2021/36 Esas, 2021/44 Karar sayılı dosyası incelendiğinde açılan anlaşmalı boşanma davasında anlaşma protokolünde ikisinin de imzası olduğu ve her ikisinin de dosyaya 18.01.2021 tarihinde feragat dilekçesi verdiği, eldeki davanın ise 24.03.2021 tarihinde açıldığı, Mahkemenin taraflar arasındaki uyuşmazlığı incelediği dönemin 19.01.2021 tarihi ile 24.03.2021 tarihi aralığı olduğu bu dönemde tarafların birbirlerine karşı istemiş oldukları maddî ve manevî tazminat şartlarının incelendiği, bu iki aylık dönemde birbirlerine karşı maddî ve manevî tazminat şartları oluşmadığından taleplerinin reddine karar verildiği, tarafların karşılıklı boşanma kabulü nazara alınarak her iki tarafında eşit kusurlu olmaları iki ay önce davanın anlaşmalı olarak açılması ve feragat ile sonuçlanması nedenine dayandırıldığı eşlerin boşanma iradesini Mahkemeye sunmalarının kusur olduğu ve eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile tarafların açmış olduğu davanın kabulü ile, 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine yine kadının çalışıyor olması nedeni ile tedbir ve yoksulluk nafakaları talebinin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli ve 2022/1722 Esas, 2022/1790 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların Kayseri 9. Aile Mahkemesinin 2021/36 Esas-2021/44 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasında anlaşma protokolünde ikisinin de imzası olduğu ve her ikisinin de dosyaya 18.01.2021 tarihinde feragat dilekçesi verdiği belirtilmiş ise de, kadının Kayseri 9. Aile Mahkemesi’nin 2021/36 Esas, 2021/44 Karar sayılı dosyasında davalı olduğu, davalının davadan feragat etmesinin mümkün olmadığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına isnat edilen boşanma iradesini Mahkemeye sunması kusurunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, kadına yüklenen bu kusurun çıkarılmasına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen boşanma iradesini Mahkemeye sunması kusuru erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmayarak kesinleştiği, erkeğe sık sık evi terk etmesi ve iş değiştirmesi, kıskançlık yapıp kadını kısıtlaması, başka kadınlarla tanışmak için mesajlaşmak sureti ile güven sarsıcı davranışta bulunması vakıalarının da kusur olarak yüklenmesi gerektiği buna göre erkeğin tam kusurlu olduğu, değişen kusur gerekçesi karşısında, erkeğin karşı boşanma davasının kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile kadının kusur belirlemesine, kabul edilen karşı dava, kadının reddedilen tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, ilamının hüküm kısmında bulunan ilgili bentlerin kaldırılmasına, erkeğin davasının reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 15.02.2023 tarihli ve 2022/9904 Esas,2023/602 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de kadının davasında verilen boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı, Mahkemece erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davada haklılık durumuna göre yargılama gideri konusunda bir karar verilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda, erkeğin “boşanma iradesini Mahkemeye sunması, sık sık evi terk etmesi ve iş değiştirmesi, kıskançlık yapıp kadını kısıtlaması, başka kadınlarla tanışmak için mesajlaşmak sureti ile güven sarsıcı davranışta bulunması” nedenleriyle tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek ve ispat edilmiş bir kusurun bulunmadığı, boşanma hükmünün kesinleştiği gerekçesiyle erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata ve kadın lehine erkeğin davasının reddi nedeniyle yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davacı erkek vekili; kusur değerlendirilmesinin hatalı yapıldığını, ispatlanan kusurlarının olmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın için tedbir nafakasına hükmedilmesinin da hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kabul edilmeyen davası, kadının kabul edilen davası, tedbir nafakası ile tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği, kadın yararına hükmedilen tazminatların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.