Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/6866 E. 2023/5865 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6866
KARAR NO : 2023/5865
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/759 E., 2023/1007 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/425 E., 2022/367 K.

Taraflar arasındaki boşanan kadının kocanın soyadını kullanmasının kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın mirasçı … ve … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı mirasçı … ve … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların … 8. Aile Mahkemesi’nin 2021/60 Esas ve 2021/54 Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının davacının soyadını kullanmaya devam edeceğinin davacı tarafından kabul edildiğini, ortak çocuk …’nın boşanma süreci sonrasında babası ile görüşmeye devam ettiği gerekçesiyle 23.05.2021 tarihinde davalının ortak çocuk …’ya saldırarak yaraladığını ve hakaret ettiğini, bu olaylar nedeniyle artık davacının davalı tarafından soyadının kullanılmasına rızasının olmadığını belirterek davalının “…” soyadını kullanma izninin kaldırılmasını ve iptalini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; anlaşmalı boşanma davası sırasında gerek ortak çocuk …’in küçük olup, okulda anne ve babasının farklı soyadı kullanmasının psikolojisini bozabileceği, gerekse davalının uzmanlık belgesinde dahi “…” soyadını kullanması, doktorluk mesleğinde bu soyad ile tanınırlığı olduğu gerekçesi ile tarafların davalının “…” soyadını kullanması yönünde ortak karar aldıklarını, Davalı, doktor olup ‘‘…’ soyadıyla … da tanınan bir kişi olduğunu, açılan soruşturma dosyasında hakaret fiilinin soyut iddia olduğu gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiğini, davacının delil yaratma çabası içinde olduğunu, ortak çocuk ile geçen olayda ortak çocuk …’un babasının tahriki ile davalı üzerine yürüdüğünü ve davacının oğlunun tutmak isterken oğlunun kolunu çizdiğini, olayın sadece bu kadar olduğunu davalının hiçbir şekilde soyadına zarar verecek bir eylemde bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2021 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma davasındaki protokolle davacı tarafından boşandıktan sonra davalının “…” soyadını kullanmasına izin verildiği, tarafların iki ortak çocuğu olduğu, bu çocuklardan …’in velâyetinin davalı annede olduğu, çocuğun üstün yararının devam ettiği, davalının hekim olarak görev yaptığı, çok uzun süreden beri…soy adını kullandığı, bu soyad ile tıp camiasında tanınırlığının olduğu, taraflar arasındaki soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verildiği, davacı koca tarafından kadının soyadını kullanımından kaynaklı somut bir zararın ispat edilemediği, taraflar arasında kadın hakkında takipsizlik kararı ile sonuçlanan soruşturma dosyası bulunmasının da tek başına kocanın soyadının kullanımından kaynaklı zararına dayanak gösterilmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları … ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı mirasçıları … ve … vekilleri birlikte sundukları istinaf dilekçesinde özetle; davacının 21.06.2022 tarihinde vefat ettiğini ve davaya devam etmek istediklerini, çocuğun üstün yararının devam ettiği yönündeki gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, davalının İl Sağlık Müdürlüğünde hekim olarak idari kadroda çalıştığını, hasta kabulü yapmadığını, devlet kadrosunda çalıştığını, bu nedenlerle tıp camiasında soyadı ile tanınırlığı olduğu tespitinin hatalı olduğunu, davalının soyadının değişmesi halinde bulunduğu kadroda ya da aylık gelirinde bir değişiklik olmayacağını, dinlenen tanığın beyanının değerlendirme dışı bırakıldığını, ceza davasında davalının mirasçı …’u darp ettiğinin sabit olduğunu, hala davalının mirasçı …’a saldırmaya ve rahatsız etmeye devam ettiğini belirterek davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı mirasçıları … ve … vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları … ve … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçıları … ve … vekilleri birlikte sundukları temyiz dilekçesinde özetle; çocuğun üstün yararının devam ettiği yönündeki gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, davalının İl Sağlık Müdürlüğünde hekim olarak idari kadroda çalıştığını, hasta kabulü yapmadığını, devlet kadrosunda çalıştığını, bu nedenlerle tıp camiasında soyadı ile tanınırlığı olduğu tespitinin hatalı olduğunu, davalının soyadının değişmesi halinde bulunduğu kadroda ya da aylık gelirinde bir değişiklik olmayacağını, dinlenen tanığın beyanının değerlendirme dışı bırakıldığını, ceza davasında davalının mirasçı …’u darp ettiğinin sabit olduğunu, hala davalının mirasçı …’a saldırmaya ve rahatsız etmeye devam ettiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı kadının, boşandığı davacı müteveffanın soyadını kullanma durumunun sona ermesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 173 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup mirasçı … ve … vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.