Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/6553 E. 2023/5122 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/6553
KARAR NO : 2023/5122
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/704 E., 2022/1287 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Batı 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/83 E., 2020/772 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın … kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı … kadın temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde: davalı erkeğin, müvekkiline ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, müvekkilini aykırı şekilde cinsel ilişkiye zorladığını, karşı çıktığında ortak çocukları azarlayarak ya da döverek hırsını aldığını, ya da ekonomik olarak para vermediğini, müvekkilini öldürmekle ve çocuklarını göstermemekle tehdit ettiğini iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacıya verilmesine, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 500,00 tedbir-iştirak, davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini, davacının maddî kazanım peşine düşerek davalıya iftiralar attığını, suç duyurularında bulunduğunu, çalışmaya başladıktan sonra davalıyı beğenmemeye başladığını, sürekli eleştirdiğini, aldığı maaşı ortak giderlere harcamadığını, davalıyı daha fazla para kazanması konusunda baskı altına aldığını, ortak çocuklara ağır cezalar verdiğini, cep telefonuna şifreler koyduğunu, gece geç saatlere kadar mesajlaştığını ve konuşmalar yaptığını, sosyal medya hesabına aile bütünlüğüne yakışmayacak şekilde, karşı cinsle çekilmiş fotoğraflar koyduğunu, iş yerinde çalışan … isimli şahıs ile samimi olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı lehine 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacı erkeğin; davacı kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, ölümle ve çocukları göstermemekle tehdit ettiği, aykırı cinsel ilişkiye zorladığı, reddettiğinde çocuklara bağırdığı onları dövdüğü, evin giderlerine katkı sağlamadığı davacı kadının ise; aynı işyerinde çalışan … isimli şahısla, mesai saatleri içerisinde olağan dışı bir şekilde ve sık aralıklarla görüşme ve yazışmalar yaptıkları, kadının başka erkekle telefon görüşmeleri yapmak sureti ile eşine karşı güven sarsıcı davranışta bulunduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde her iki tarafın da kusurlu olduğu erkeğin, davacı kadına yönelik fiziksel şiddet, ölümle ve çocukları göstermemekle tehdit ettiği, zorla ters ilişki ve cinsel saldırı uyguladığı tüm bu nedenlerle erkeğin kadına oranla daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların açtıkları boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, babaya danışmanlık tedbiri uygulanmasına, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebi ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1…. kadın vekili, istinaf dilekçesinde özetle; boşanma yönünden karara itirazlarının bulunmadığını, kadının … isimli kişi ile gece geç saatlerde araması ya da konuşmasının mevcut olmadığını, mesai saatleri içinde iletişimi bulunduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili, istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini çünkü davaya esas alınan ceza davasındaki mahkumiyet kararının istinaf edildiğini kararın kesinleşmediğini beyan ederek, erkek hakkında oy çokluğuyla mahkûmiyet kararı verildiğini, istinaf incelemesi sonucunun beklenmediğini, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini beyanla asıl davanın ve kadının tazminat taleplerinin kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, kusur belirlemesinde hata yapılmadığından dava ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, ortak çocukların anneye verilmesinde, maddî-manevî tazminatların kabulü ve miktarında, nafakaların miktarında, ağır kusurlu olan erkeğin tazminat talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 06.06.2023 tarihli ek kararı ile; davalı-davacı erkek vekilinin temyiz harçlarını yatırmaması nedeni ile bir haftalık kesin süre içerisinde eksik temyiz harçlarının yatırılması hususunda davalı-davacı erkek vekilince yapılan muhtıra tebliğine rağmen harçların süresi içerisinde yatırılmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
… kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma yönünden karara itirazlarının bulunmadığını, kadının … isimli kişi ile gece geç saatlerde araması ya da konuşmasının mevcut olmadığını, mesai saatleri içinde iletişimi bulunduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu beyanla, kararın tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre … kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmolunan maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmolunan maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

3…. kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.