Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/615 E. 2023/5822 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/615
KARAR NO : 2023/5822
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/588 E., 2022/945 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Siirt Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/132 E., 2021/196 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline düğünde 18 adet burma bilezik (22 ayar 540 gram), 1 adet hint işleme eldiven (22 ayar 35 gram), 1 çift hint altın küpe (22 ayar 10 gram), 5 adet hint altın yüzük (22 ayar 35 gram), 2 adet altın lire bilezik (22 ayar 69 gram), 1 adet … altın set (22 ayar 110 gram), 2 adet altın burma bilezik (22 ayar 25 gram), 2 adet tam altın, 6 adet çeyrek altın, 20 adet çeyrek altın, 1 adet yarım altın ve 25.000,00 TL nakit para takıldığını, ziynet ve takı parası ile … İli, Bağlar İlçesinde kadın adına tapuya tescil edilmek üzere ev alındığını, ancak kadın adına tescil edilmediği gibi kadının bilgisi dışında evin satıldığını, kadının evden kovulmak suretiyle evden ayrıldığını, bir adet genç odası (bellona marka), 6 tane büyük yastık (el yapımı), 6 adet sünger (el yapımı), 2 adet döşek (el yapımı), 5 adet yorgan (el yapımı), 2 adet uyku seti (istikbal marka), 6 adet battaniye (el yapımı), 2 adet yemek takımı (Meksika marka) ve 2 adet kahvaltılık takımdan (karaca marka) oluşan çeyiz eşyalarının davalı tarafça satıldığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise şimdilik 1.000,00 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu somut dayanaktan yoksun iddiaları kabul etmediklerini, ziynet eşyalarının iadesi mümkün olmadığı takdirde bilirkişi incelemesinden sonra miktarı belirlemesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde belirttiği miktarlarda altın hediye etmesi yönünde ki beyanları gerçek dışı olup mahkemeyi yanıltmaya yönelik iddialar olduğunu, takılan altınların çoğunun … bölgesinin önde gelen ailelerinden mensup olup takılan altınların çoğunun davalı tarafından değil müvekkilin aile bireyleri tarafından takılmış olduğunu, mahkemeye sunacakları düğün ve kına fotoğraflarından da görüleceğini, satılan özel eşyaları, takıları ve nakit 2.000,00 TL ve çeyizin kendisine aynen iadesini, mümkün değilse bilirkişi incelemesinden sonra tespit edilecek nakit karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsil edilmesini talep ettiğini, alınan evin müvekkilin altınları ile alınmadığı belirtilmiş ise de bu durumun gerçeği yansıtmadığını beyan etmiştir.
3.Davacı vekili 04.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde, bilirkişi raporu doğrultusunda, müddeabihin ıslahı yolu ile 167.203,75 TL arttırılarak, toplam 168.203,7 TL’nin davalıdan alınarak müvekkilime ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil aleyhine açılan ziynet ve çeyiz eşyası istemli davasının öncelikle usulen davacı adedinin ve miktarını tam olarak bildiği ve kurunu da bildiği ziynetler için belirsiz alacak davası açamayacağını, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddinin gerektiğini, kesinleşen Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1 Esas sayılı dosyasında tarafların eşit kusurlu olduğu, davacı eşin de evi yakarak ortak konutu terk ettiği de açıkça ortaya çıktığını, davacı her ne kadar batıkentte alınan bir evden bahsetmiş olsa da bu ev davalı müvekkilin çekmiş olduğu kredi ile alındığını, evlilik birliği sürerken satılan ve dava konusu ile ilgisi olmayan bir durumun olduğunu, kuyumcu fişi bulunmayan ve o dönem göz kararı değeri dahi 100.000,00 TL üzerinde olan ziynetlerin davacıya, davalı müvekkil tarafından hediye olarak takılmış olması, düğünde de o meblağda bir hediye gelmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı her ne kadar çeyiz eşyalarının iadesi talebinde bulunmuş ise de gerek dosya kapsamında dinlenen tanıkların görgüye dayalı beyanları gerekse boşanma davasına ilişkin Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1 Esas ve 2017/63 Karar sayılı dosyası birlikte dikkate alındığında, davacının, evi terk ederken evi ateşe verdiği ve evdeki eşyaları kullanılamaz hale getirdiği, kendi kusurlu davranışları ile kullanılamaz hale getirdiği çeyiz eşyalarını talep edemeyeceği gerekçesiyle çeyiz eşyası talebinin reddine, ziynet alacağı davası yönünden ise; davacı, ziynet eşyalarının, kendi rızası dışında, davalı tarafından bozdurularak … ili Bağlar ilçesinde bir ev alındığını iddia etmiş ise de dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının, altınların ev almak için bozdurulduğunu davacıdan duyduklarını beyan ettikleri, davalı tanıklarının ise evi davalının kredi çekerek aldığını, davacının giderken ziynetlerini yanında götürdüğünü ve davacının evi yakarak evi terk ettiğini beyan ettikleri hususları birlikte değerlendirildiğinde, tanık beyanlarının çelişkili olması sebebiyle, davacının dosyadaki tanık ve sair delillerle altınların ev almak için bozdurulduğunu ispat edemediği, iddiasını ispat etmesi gereken davacının, dosyadaki delillerle bunu ispat edememesi ve yemin teklifinde de bulunmaması sebebiyle ziynet alacağı davasını ispat edemediği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının da reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın Mahkemece gerekçesiz ve usule aykırı bir şekilde reddedildiğini, davalının müvekkili kolundan tutup kapı dışarı ettiği vakitte müvekkili durdurup parmağında ki alyansını bile aldığını, tüm bu yaşananlar müvekkilin komşularının gözü önünde cereyan ettiğini, müvekkilin evde kalan bir kısım ziynet eşyaları ve nakit paraları davalı tarafından satıldığını, tüm bu durumlar dinlenen tanıklar tarafından da doğrulanmış olmasına rağmen usulsuz bir şekilde davanın reddedilmesi hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilin rızası ve haberi olmadan davalı eş tarafından ziynet eşyaları bozdurularak ev satın alındığını, iş bu durum tanıklar tarafından dile getirildiğini, kaldı ki söz konusu boşanma davası açılacağını bildiğinden yine müvekkilden haberiz bir şekilde ziynet eşyaları ile alınan evi sattığını, her ne kadar kredi ile aldığını belirmişse de söz konusu iddiasını ispat etmediğini, dosyaya herhangi bir kredi sözleşmesi sunmadan davanın reddedilmesi kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek reddedilen ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat külfetinin davacı kadın üzerinde olduğu, ispat külfeti üzerinde olan davacı kadının tanık beyanları ile ziynetlerin davalı tarafından alındığını ispat edemediği, yemin deliline dayanmakla birlikte yemin teklifinde bulunmadığı, bu durumda davacı tarafından ispat edilemeyen ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen ziynet alacağı davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasında davacının iddialarının ispatlanıp ispatlanmadığı, ziynet alacağı davasının kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi, 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.