Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/5940 E. 2023/5566 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5940
KARAR NO : 2023/5566
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/6 E., 2023/527 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 20. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/716 E., 2021/795 K.

Taraflar arasındaki boşanma protokolüne aykırılıktan kaynaklı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Tarafların 11.04.2018 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, tarafların anlaşmalı boşanmaya esas olmak üzere protokol akdettiklerini, protokolde “taraflar boşanma davası ile ilgili olarak ve boşanma davasının içeriğini oluşturan konularda konuşmama ve gizlilik kararı ” aldıklarını, yine aynı protokol gereği gizlilik kararını ihlal eden tarafın diğer tarafa 100.000 USD cezai şart ödemekle yükümlü kılındığını, davalının boşanmanın gerçekleşmesinden sadece 3 gün sonra basın aracılığı ile boşanma hükümlerine ve taraflar arasında daha önce gerçekleşen ve basına yansıyan olaylar hakkında açıklamalarda bulunduğunu, davacının kişiliğini zedeleyici durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini, davalının protokole aykırı davranışından dolayı davacının tazminat hakkı doğduğu kanaati ile iş bu davayı açtıklarını, tüm bu nedenlerden dolayı 100.000 USD cezai şartın 14.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yayın yasağı ve tedbir talebi ile yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin kamuya mal olmuş, sevilen ve son derece saygın bir oyuncu olduğunu, hayran kitlesine ulaşmış sanatçılar arasında olduğunu, davacının müvekkiline karşı düzeltilmesi çok zor ve hatta imkansıza yakın bir suçlama ve karalama çabası içerisine girdiğini, müvekkilinizin bütün sessizliğini korumasına karşın davacının açıklamalarda bulunduğunu, davacının müvekkilini kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak arzusunda olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, … 27. Asliye Hukuk Mahkemesince 2019/108 Esas sayılı dosya üzerinden dosyanın … Aile Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın görevli … 20. Aile Mahkemesine gönderildiği görülmüştür.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 08.02.2013 tarihinde evlendikleri, Bakırköy 11.Aile Mahkemesi nin 2018/206 E. 2018/306 K. sayılı 10.05.2018 kesinleşme tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, ilamın ikinci maddesinde taraflarca imzalanan 11.04.2018 havale tarihli boşanma protokolünün eki sayılmasına karar verildiği, bu protokolün 6.maddesinde “her iki tarafta……boşanma aşamalarında gündeme gelen her türlü konu ile ilgili gizlilik kararı almış olup boşanmaya ve birbirlerinin özel hayatlarına ilişkin hiçbir basın yayın sosyal medya ve bilimum medya zemininde sözlü ya da yazılı herhangi bir beyanda bulunmayacaklarını kabul ederler.” ve yine 8.maddesinde de “taraflar boşanmanın gerçekleşmesinden önce ve sonra da birbirleri hakkında olumsuz kanaat yaratacak her türlü söylem ve eylemden kaçınacaklardır” şeklinde hüküm koydukları, hükmü ihlal edenin de 100,000 USD cezai şart ödeyeceğine dair şart koydukları, davacı tarafça protokolün yedinci maddesine aykırılıktan kaynaklı dava açıldığı, delil olarak gösterilen 14.03.2018 tarihli Hürriyet gazetesindeki ve 11.06.2019 tarihli röportajların incelenmesinde ; davalının röportaj sırasında kendisine sorulan sorulara “boşandık, olması gereken şekilde bitti, zamanla bazı duygular tükeniyor yahut artıyor, biz diğer tarafta kaldık ve en sağlıklısının bu olacağına inandık”, eşinizi aldattınız mı sorusuna da “hayır öyle bir durum yok, ailemin bana öğrettiği örf ve adetlere göre davrandım.”, “miladı doldu, son kullanma tarihi geçti o yüzden konuşulacak konu değil benim için…” diye cevaplar verdiği, konuşma içeriklerinin değerlendirilmesinde davalının kendi medeni durumuna dair bilgi verdiği ve kendisine itham edilen bir olayın olmadığını söylediği, konuşmalarının kişilik hakları kapsamında kaldığı ve davacının aleyhine olumsuz nitelik taşıyacak ve taraflar arasındaki özel hayata ve boşanma konusuna dair bir ifade içermediği, protokol maddesinin aksi şekilde yorumlanmasının her iki tarafın da medeni hallerine ilişkin bile kimseye bir açıklama yapamayacak şekilde kısıtlanmasını gerektireceğine kanaat getirilerek bu haliyle protokole aykırılık oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin ret gerekçelerinin yerinde olmadığını, davalı kadının konuşmalarının anlaşmalı protokolünü ihlal niteliğinde olduğunu belirterek, davanın reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında davanın 24.04.2018 tarihinde açıldığı, boşanma karar tarihinden sonra üç gün içerisinde yapılan Hürriyet Gazetesindeki röportaj esas alınarak dava açıldığı, röportajın gazetede yayınlanma tarihinin 14.04.2018 olduğu, İlk Derece Mahkemesince karar verilirken 14.04.2018 tarihinde yayınlanan bu röportaj 14.03.2018 olarak dikkate alınmış ise de maddî hata olduğu, İlk Derece Mahkemesince karar gerekçesinde 11.06.2019 tarihli açıklamanın dava tarihinden sonra olduğu gözetilmeksizin dikkate alınmasının doğru olmadığı ancak neticeye etkili olmadığı, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davalı kadının açıklamalarının protokol maddelerini ihlal niteliğinde olmadığı dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalının protokol hükümlerine aykırı hakaret ettiğini, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma protokolüne aykırılıktan kaynaklı tazminat davasında, davanın reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.