Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/5267 E. 2023/3598 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/5267
KARAR NO : 2023/3598
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/1005 E., 2023/150 K.
DAVACI-DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI-DAVACI : … vekili Av. …
DAVA TARİHİ : 27.11.2015
KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle;tarafların 08.09.2015 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verildiğini, iştirak nafakası istediklerini ancak mahkemece bu istemin reddine karar verildiğini, 250,00 TL iştirak nafakasının davalı anneden alınarak müvekkili babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-birleşen davacı birleşen dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası davasının reddine, velâyeti babaya verilen müşterek çocuğun velâyetinin babadan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 08.06.2016 tarihli 2015/1044 Esas, 2016/517 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tanık anlatımları uzman incelemesindeki değerlendirmeler ve toplanan kanıtlara göre küçüğün yaşına, sağlık ve eğitim durumuna, duruşmada alınan beyanına ve tarafların dava süresince gözlemlenen eğilimleri değerlendirilerek küçüğün velâyetinin davalı-karşı davacı anneye verilmesinin küçük Mehmet Görkem’in çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı, davacı-birleşen davalının istediği tedbir ve iştirak nafakası istemine göre, müşterek çocuğun velâyeti davalı-birleşen davacı anneye verildiğinden istemin yasal dayanağı kalmadığı gerekçesi ile, davacı-birleşen davalının iştirak nafakası davasının reddine, davalı-birleşen davacının velâyetin değiştirilmesi davasının kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin babadan alınarak anneye verilmesine, aylık 250,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 2016/24513 Esas, 2018/11536 Karar sayılı kararıyla; toplanan delillerden boşanma davasından sonra velâyet sahibi babanın velâyet görevini kötüye kullandığı veya velâyetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, ve istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamadığı, çocuğun velâyete ilişkin beyanının üstün yararına uygun olduğuna dair delil de bulunmadığı, toplanan deliller, velâyetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli olmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı annenin velâyetin değiştirilmesine yönelik davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre iştirak nafaka davasının reddi ve kadının davasında hükmedilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 23.12.2020 tarihli, 2019/33 Esas, 2020/738 Karar sayılı kararıyla, önceki kararda direnilmesi karar verilmiş, davacı-davalı babanın temyizi üzerine Dairemizce bozma ilamı yerinde görülerek dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-666 Esas, 2022/320 Karar sayılı kararıyla; somut olayda; Mahkemece ilk kararda, 30.05.2016 tarihli uzman raporu doğrultusunda hüküm kurularak velâyet anneye verildiği hâlde, Özel Dairenin “davanın reddinin gerektiğine dair” bozma kararı sonrasında Mahkemece yapılan yargılamada 21.05.2019 ve 03.12.2019 tarihli iki ayrı rapor daha alınıp, bu raporlarda değerlendirilip gerekçeye esas alınmak suretiyle direnme kararı verildiği, bu durumda, Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni delillere ve yeni bir gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu, hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu, bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

3.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı-davalı baba tarafından iştirak nafaka davasının reddi, davalı annenin velâyetin değiştirilmesi talepli davasının kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

4.Dairece 2022/7576 Esas, 2022/7095 Karar sayılı ilamıyla; davacı- davalının nafaka davasının reddine ilişkin karar kesin olduğundan, davacı-davalının temyiz dilekçesinin iştirak nafakası davası yönünden reddine karar verilmiş, ortak çocuğun 21.03.2003 doğumlu olduğu, temyiz aşamasında ergin hale geldiği, velâyetin değiştirilmesi davasının konusuz hale geldiği, toplanan delillerden davanın açıldığı tarihte velâyetin değiştirilmesi koşulları oluşmamış, davacı-davalı annenin haklılığı ispatlanamadığı, o halde bu husus gözetilerek davalı-davacı annenin velâyetin değiştirilmesi davası hakkında, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konularında, davadaki haklılık durumuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı birleşen davacının velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkin dava bakımından yapılan değerlendirmede çocuk reşit olduğundan davalı birleşen davacının davası konusuz kalmakla bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davanın açıldığı tarihte davalı birleşen davacının haklılığı ispatlanmamış olduğundan tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücreti davalı birleşen davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili; dava açmakta haklı olduğunu belirterek, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı- davacı kadın tarafından açılan velâyetin değiştirilmesi davasında belirlenen haklılık durumunun yerinde olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı-davacı anne üzerinde bırakılmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 182 nci maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.