Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/4976 E. 2023/4508 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4976
KARAR NO : 2023/4508
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2116 E., 2023/279 K.
KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli kararı ile erkeğin kadını evden kovduğu, ailesine sizin kızınızı işte böyle kullanırım diyerek aşağıladığı, seni boşarım dediği, düğünde takılan ziynet eşyalarını ortak kasadan kadının haberi olmadan aldığı, evlilik birliğinden üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediği, kadının ise evlilik birliği içerisinde kendisini darp eylemine maruz kalmış şekilde göstermek için kendisine vurduğu ve yaraladığı, benimle ilgilenmiyorsun diyerek kavga çıkarttığı, huzursuzluk çıkarttığı, evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1.Davacı- davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kusur tespiti, nafaka miktarı, red edilen tazminat talepleri yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası, red edilen manevî tazminat talepleri, kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli kararı ile evlilik birliğinin temlinden sarsılmasına neden olan olaylarda uzun süredir aralarında geçimsizlik devam eden tarafların ailelerin biraraya geldiği ortamda sizin kızınızı işte böyle kullanırım demek suretiyle aşağılayan, seni boşarım demek suretiyle tehdit eden, düğünde takılan ziynet eşyalarını ortak kasadan kadının haberi olmadan alan erkek ile babasının eşine yönelik hakaretlerine sessiz kalan, kıskanç tavırlar sergileyen, bir çok kez evi terk eden kadının eşit kusurlu olduğunu ve kadının boşanma ile yoksulluğa düşecek olması karşısında, tarafların evlilik süreleri, yaşları ve ortak çocuklarının da olmadığı gözetilerek süresiz yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmadığını belirterek istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur durumu gerekçede düzeltilerek kadın lehine aylık 400,00 TL den takdiren 1 yıl karşılığı 4.800,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli kararına karşı … kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile nafakaların miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 14.11.2022 tarihli ilamı ile erkeğe yüklenen ve kesinleşen kadını ve ailesini aşağılamaya yönelik söz ve davranışı karşısında, kadına babasının eşine yönelik hakaretlerine sessiz kaldığı kusurunun yüklenilmesi doğru görülmemiş, tanık beyanları ile kadının değil, aksine erkeğin ben bu evliliği yürütemeyeceğim demek suretiyle evi terk ettiğinin anlaşılmış olduğunu, bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu ve kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tarafların ekonomik sosyal durumuna göre yoksulluk nafakası miktarının az olduğunu belirterek hükmün bu yönlerden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda uzun süredir aralarında geçimsizlik devam eden tarafların ailelerin biraraya geldiği ortamda sizin kızınızı işte böyle kullanırım demek suretiyle aşağılayan, seni boşarım demek suretiyle tehdit eden, ben bu evliliği yürütemeyeceğim diyerek evi terk eden, düğünde takılan ziynet eşyalarını ortak kasadan kadının haberi olmadan alan erkeğin ağır, kıskanç tavırlar sergileyen ve bir çok kez evi terk eden kadının az kusurlu olduğunu belirterek, kadın yararına tazminat ödenmesine ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verildiği gerekçesi ile kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 400,00 TL’den takdiren 2 yıl karşılığı 9.600,00 TL toptan yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, istinaf aşamasında Yargıtay bozma ilamı sonrasında yapılan duruşma nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarih, 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kararın güncel hayat şartlarına ve Yüksek Mahkemenin bozma gerekçelerine uygun olmadığını, takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğunu aynı zamanda 2 yıl ile sınırlandırılması da hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı ile vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
… kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.